Bir yağmurda kaybettim aklımı.
Ansızın başlayan bir yağmurda,
Ansızın gülmeye başlayarak…
Ve o azıcık bir ihtimalin azıtılmış hayalleri üzerine kurgular yaparak…
Ekim günüydü Ankara.
Seninle bir kırmızı ışıkta karşılaşmayı umarak,
Ansızın, senin terini sildiğim bir peçetenin,
Cebimde olduğunu fark ederek,
Kaybettim aklımı.
İçimde acıları büyüterek,
O aynı şehirde ayrı çocuklar olmaya inat,
Gülmeye başlayarak…
Oysa bir ağlamak düşünüyordum büyüklüğüme.
Oysa biz ne aşklar doğurduk
Eli burnunda karnı yaralı aşklar,
Ne aşklar doğurduk,
Gözü karalı, böğründe taşlar,
Ansızın doğan aşklar,
Sen, ben, Ankara ve İstanbul…
Biz ne aşklar doğurduk.
Ve Ankara şemsiyesini açtı ansızın…
Ben şemsiyemi unutmuştum otobüste,
Büyüklüğümü durakta…
Ekim günüydü Ankara,
Küçüklüğümü giymiştim…
Yanacak bir kırmızı ışığın beklentisine girip,
Tüm yüzleri süzerken, ansızın kaybetmiştim aklımı,
Bir yüzü senin yüzüne benzeterek…
Ve senin olmadığın her anı sevmeden kabullenerek,
Kaybettim aklımın yanı sıra birkaç sağlam tümcemi
Anısız ve ansızın…
Seçkin DoraKayıt Tarihi : 30.3.2007 23:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
şiir imgelerle pekişmiş adeta ve yine tamlamalar güzel oluşturulmuş sözcüklerden sözcük anlamlardan anlamlar oluşturmada iyi şair.
şiirin başlangıcı ile final uyumlu. yer yer tekrarlarda kuvvetlendirmiş.
aslında şiir adları kendine özgü. diğer şiirlerinde de bu gözükmekte şairin. zaten şiire insanı çeken ya da şiire çağıran ilk önce başlık değil mi?
şair okuyan ve birikimli biri. belli.
güzel. tebrikler...
TÜM YORUMLAR (3)