Kendinden yılmış bezmiş usanmış vazgeçene ve boş verene
Sonsuz sabrın tolere ettiği sanırsızlara sarılarak dolu dolu vermez hayat
Ektiğin kadar biçmek var ya orasıdır nazik nokta mühim mesele
Bak ki göresin saldı gitti,
İşte bir aşağı bir yukarı bir o yana bir aksi tersine
Terkettiğini yerine koymak diye habersiz duyumsuz figan
Çağırdığı yerden bir daha
çıkıp gelemeyen yokluğa harap kendine kaçak Cevheri hayatın aksiliği üstünde heyheyleriyle
Elvan güzelliklerini hüzün edasından cevherleyen hayal gibi
Nasip olur da eğer diyerek dağa ovaya yaylaya yaza bahara
Gönül dağları solgun kekik kokusu ve suskun keklik oymağı
Boncuk dizercesine koptu kopacak ipe
Issız yalnız kimsesiz ve darmadağın seyre seferden
Ilık yellerin hoyrat bağında kapılarını çalışı gibi esip tozan hasretin
Çiçeklenmişken zülfün telleri yar yarasına vurgun tellere
Işık saçıntıları bir solukta yağmura uğrayıp dünyaya sapan gelir geçerin
Belki rüyasına hayaline gördüğüm düşlerinde acep bilmem ki
Ağrıyıp sızlayan sen yanım azat ilmeğine ve azap sargısına
Kıvranıp duran yarada fitiiil fitil
Har vurgunu aşk gibisin sanki
Nisan /21
Kayıt Tarihi : 29.4.2021 16:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!