Emin değilim ama sanırım bu kadar oldu. 59 gün.
Tam 60 değil çünkü 2 ay önce yarın gitmiş olmalıydım doktora ve o mucizevi hapları bana o kadar süre önce vermiş olmalıydı.
Aynı gün mü almıştım ilaçları? Geçen ay kaç çekiyordu? Yada o gün aldıysam eğer ilaçları, o gün mü kullanmaya başlamıştım emin değilim ama 59 güzel bir sayı gibi geldi bana ve olsa olsa o kadar olurdu işte.
Hem birkaç gün geriden geliyor olsam, bugün 62-63 hatta 65. gün olsaydı ne olurdu ?
Birkaç günde ne değişebilirdi ki hayatımda kronolojiyi bozmuş olmam ciddi bir sorun yaratsın?
Birkaç senede ne değişmişti ki birkaç günde bir şeyler değişebilsin. Annelerinin bile ayırt edemeyeceği kadar aynıydı işte hepsi. Mürekkebi giderek biten bir fotokopi makinesinde her biri bir öncekinden daha buruşuk ve yırtık sayfalara çoğaltılan silik kopyalar gibiydi her günüm.
60.Gün
Kaçıncı gün olduğuyla ilgili tartışmaları dün noktaladığımı hissettiğim için bugün gönül rahatlığıyla bir ‘60’ yazıp çok da üzerinde durmadan geçebiliyorum çok şükür ki bu kısmı. Bugün o kadar çok şey oldu ki hangi birini anlatacağımdan emin olamadım o yüzden önem sıralarını kendileri belirleyecekleri şekilde aklıma gelen ilk üç olay üzerinde durmayı adil olmasa da samimi buldum. Gaffar uyandı sonra kahvaltı yaptık
(Sanırım çok da önemli olmadıkları ya da aşırı önem arz ettikleri için fazla stres yaptığımdan dolayı olayı orada noktalayıp devam etmemişim. Canım sağol sun ama neler oldu ben de merak etmiyor değilim.( Ne demek sen hatırlamıyor musun dostum benim hafızam senelerdir 4 saniye))
...
Bir tüy koptu sonra bir kuşun kanadından
Bir çocuk buldu onu geçilmez havasından
Taktı sonra o tüyü saçları arasına
Dedi ben de kuşum hadi beni de vurun.
Tanrım, odaklanamıyorum.
Tanrım! Hissetmiyorum.
Göremiyorum Tanrım
Tanrım, düşünemiyorum.
Benedim Tanrım ikiye ayrılmış
Dudakların, dudakların bu kadar uzak olmamalı susuyorum.
Bırakın şimdi petrol rezervlerini, küresel ısınmayı, bilmem kaçıncı dünya savaşını,
Ey insanoğlu! Size çok daha büyük bir sorundan bahsediyorum.
Şu üzerine bastığınız toprak var ya hani bildiniz mi ?
İşte onun çok da uzak olmayan bir parçasının üzerinde o,
Ama ben onu göremiyorum.
Ben de uyanmak isterdim eğer
Bilseydim günün bana seni getireceğini
Bilseydim bugünkünden daha azını götüreceğini
Ben de isterdim uyanmak bir ağustos öğleden sonrasında seninle
bilseydim eğer aynı durakta karşılaşacağımızı
Durmazdım evde
Sen uyudun, geç olmuştu zaten çok bile kalmıştık başbaşa.
Ben de bir şarkı açtım, annemi dinledim, bir sigara sardım.
Kedim acıkmıştı onu besledim, kardeşime sarıldım.
Bir kaç travmam vardı çocukluktan onları çözdüm
Bu arada iki sigara daha içtim
Gördün mü sen uyurken nasıl da işliyor zaman.
Ve insan cennete gözünü açar...
Kalktım çabuk,
Üstüm çamur,
Silkeledim kendi kendimi.
Galaksinin en güzel sandviçleri
Kadıköy'ün her köşesinde tanınma telaşı
Çimlerin her köşesine saçılmış aşk
Kalabalık ama yalnız insanlar
Galaksinin en güzel iki dakikası
Ya kendime gelmem gerekiyordu,
Yada çok uzak bir yere gitmem.
Bende kendimden uzak bir yere gittim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!