Çocuklar, ah bu çocuklar! Hem yaramaz, hem akıllı, hem çok bilmiş, hem pek fazla bir şey bilmez, hem sevimli, hem bize dert ortağı zaman zaman. Siz sanki çocuk olmadınız mı, hep bu yaşlarda mıydınız? İçinizde sizi sürükleyen bir çocuk yok mu? Zaman zaman onlara özenmiyor musunuz? Aralarına bir girsem iki top tepsem ya da saklambaç oynasam onlarla demediniz mi hiç?
İnsan hayatının en güzel evresidir çocukluk. Para kazanma telaşı yoktur, ne siyasal ortam önemlidir onlar için ne de sosyal çalkantılar. Babaları anneleri kazanır onlarda afiyet ile yerler. Onlarda büyüyüp ana baba olunca onların da çocukları içlerinde hiç dert tasa olmadan yaşar gider, bu devran ta ezelden beri böyle döner. Hepimiz büyüdük, olgunlaştık, ana baba olduk, hatta kimilerimiz dede oldu lakin her zaman bir çocuk tarafımız var yine de... Merhametliyiz, duygu yüklüyüz... Ancak bu yaşananlar haliyle üzüyor bizleri, diğer insanları da üzdüğü gibi. İnsanların birbirini öldürmesi, birbirine kazık atması, dünyayı ana gaye edinip de ahireti hiçe sayması yaralıyor gerçekten duyarlı insanları...
Çok kötülük gelmiştir sizin de başınıza, arkadaşlarınızdan çok kazık yemişsinizdir. Çok terk edilmişsinizdir. Siz de acımasız olmak istiyorsunuz belki, size kazık atanlara, emeğinizi çalanlara, duygularınızı paramparça edip, gecelerinize kan doğrayanlara, hakkınızı helal etmiyorsunuz. Hepsi de hak ediyorlar beddualarınızı diye düşünseniz de size onulmaz acılar yaşattıkları için, yine de merhamet var içinizde, çocuksu bir yanınız var aslında... İçinizde ki çocuğu öldürdünüz mü önünüzde kimseler duramaz. Ne merhamet kalır yüreğinizde, ne vicdan öz benliğinizde. Öldürüp de içinizde ki çocuğu o zalim diktatörlere, o kafa kesenlere, o katliamcılara, hayvanlara bile acımayan yaratıklara benzeyemezsiniz...
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta