Az kaldı, bak ufaktan ufağa okşuyor rüzgar tenini.
Sarmıyor belki artık yorgan-döşek eskisi gibi sevgiyle bedenini...
Çok açık; dileme vaktidir artık sadece her şeyin iyisini, güzelini.
Ben ben diye, olsun olmasın diye diretmeyi; muammalara bilgeliği bırak!
Gözlerin uzakta, haybeye saydığın günleri unut!
Aşk sessizliğin böylesine bürünmez.
O, sandıklarını da yine kalbinin en derinliklerinde uyut!
Bu sıcağı, buharı, bilhassa da bu harı...
Duymazdan, bilmezden gel artık!
İçine sindiremediklerini içinden gelenler için, için için gözyaşlarınla avut!
Sabret, merakında kalma, bu sıcaklar da geçecek.
Önce bu harın rüzgarları dinecek.
Bu hasret dolu kasvetli günler,
Nice keşkelediğin; her an içinde büyüyen o koca dünler, çelikten bilip bükülmez dediklerin de birer birer eriyecek.
Akacak peşi sıra , bir türlü akmak bilmez o yağmurun sularında, iğrenerek baktığın ne varsa; onlar da sürüklenip orada gidecek.
Az kaldı!
Yakınında azgınlığın esiri, her ettiğinde nefsinin tesiri, olanından az kaldı!
Az kaldı!
Azar azar verilen ne varsa umuduna, öylesine bir devrin azlığından az kaldı.
Kayıt Tarihi : 15.11.2021 21:13:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
KKTC Kırklar, 2021-2
![Kenan Taban](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/11/15/az-kaldi-83.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!