.
köşkündeki avizelerin kristallerini titretiyorsa rüzgârım
gecenin sesine ışık kırıkları dökülüyorsa
beceriksiz bir ressamın fırçası gibi titriyorsa bütün resimlerim
acemiliğimdendir
.
soluğundan sürgün damlayan nisan gecesi
deniz kumsala vurdu acıyan sessizliğini
kıyıda bulundu vazgeçtiğim geçmişim
.
ağacın gölgesindeki mevsim hüzünle yıkarken ellerini
patisiyle dua yazdı alnıma koynumdaki siyam
kalbini kırmızı ve pek konuşkan rujlarla boyadın
.
saçlarımı bıraktım rüzgârın dağınıklığına
karanlığın kudurmuş yalnızlığında uykusuz bir mezarlık
gökyüzünde gezen yetim çocuklara el salladım
.
ateşle terbiye ettim soğuk gururunu
uslanmaz ruhunu mavi çinili kaleye kapattım
korkular krallığında lir çaldı ayakları ters cüceler
.
yüzünün beyazını okşarken tanrı
öldürülen atını nalından öpüyordu
karnına ekiyordu ateş çiçeklerini
.
çocuk bir yanın var akvaryumda deniz kızı bekleyen
mağara çığlıkları biriktirdin kırılmaz kavanozlarda
barıştığın geceyi çerçeveleyip odana astın
.
eski masal prensleri geçer esrikliğimizden
bazen bir süvari talan eder yıldızsız gecemizi
dokunsak bin parçaya bölünecek taygadaki hayal
.
pencerelerimden sarkan sardunyalar intihar ediyor
Mozart’ın çocukluğu ağlarken kuytularımda
içimdeki köşk gürültüyle yanıyor
.
kadehlerimizdeki yâkut kristal parçacıklarıydı ayrılık
yutkundukça kesildi seslerle sessizliğimiz
en çok üşüdüğümüz yerden kanardık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!