Elimde bir portakal, gökyüzünde ay
Bir portakal gibi duruyor semada
Ayı tutarcasına avuçlarımda
Portakal renkli geceyarılarında.
Bir dilimi bal gibi tatlı birinin
Titreşir meltemle erguvan dalı
Eflâtun renkli o bahar akşamı
Sokak lâmbasında sisten hareler
Sükûna uzanır sahil yolları.
Tel tel okşar saçı sevda rüzgârı
Sevgiyi söylesem, anlatsam aşkı
Boğazımda düğüm derim, hıçkırık
Bağrımda esen o hasret rüzgârı
Umutla beraber biraz ayrılık..
Nasıl desem hani, vefa canlısı
Bir vapur düdüğü çınlar kulaklarımda
Zaman zaman...
İnce bacalı zarif Boğaz vapurunun düdüğü
Ayaklandırır suskun anıları
Alır götürür beni uzaklara
Kış ortası doğduğum
Özlemden buket yapıp elime
Sevgiyi davet ettim gönlüme
Aşklardan mabet açıp kalbimde
Bekledim seni sevmek için ben.
Dualar edip dileğe daldım
En güzel yıllarım, gençliğim geçti
Güzelim sevgiler, o aşklar bitti
Hayaller, hülyalar, ümitler yitti
Bitmedi, bir hasret bitmedi gitti.
Al sevdalar vardı gönül bağında
Eceline akıyor trafik sırat vitesinde
Serkeş metropol süratiyle
AİDSliyor Arnavut kaldırımı taşından caddeyi
Vesikasız Romen fahişeleri
Sanma başı göğe eriyor Çemberlitaş'ın
O vakur, suskun yükselişiyle
Aşkınla çiçeklenmiş o güzelim hislere
Yaman bir yel değdi bak döküldüler yerlere
Şimdi o kalbimdeki boşluğun bir yerinde
Yalnızlık sarmaşığı yeşeriyor gitgide.
Ay ışığı göz süzüyor nazlı nazlı denize
Hep kış olan gönlümde tek gonca açtı diye
Gülizarda tüm güller neden kaşını çattı?
Yıllar sonra bahçemde yeşerince baharlar
Her mevsim açan çiçek, yaprak bile kıskandı.
Bitmeyen gecelerim şafağa erdi diye
İşte bir gün bitiyor, yine akşam çökmede
Akşam değil o çöken, gökten hüzün inmede
Suçluyken yalnızlığı üstüme salan gece
Geceye mahkûm olan günlerin günahı ne?
Özledim saçlarımı savuran rüzgârları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!