Bana bir şiir oku;
Uzak iklimlerden rüzgârlar getirsin.
Bana bir şarkı söyle;
Yüreğimdeki acıları söküp götürsün!
Sonra bir resim çiz gönlünce,
Mavi olsun, yeşil olsun alabildiğince:
Hatırlar mısın kalplerimiz komşuydu eskiden,
Ödünç alırdık dertlerimizi birbirimizden.
Yalnız külüne mi muhtaçtık yanmış sevdâların?
Paylaşırdık ne varsa aşktan sevgiden!
Teklifsizce geliverirdik ikindi çayına,
Mis kokar gelmiş bahar, açmaz mı güller Biga'da?
Ses verir tarih, zafer söyler bülbüller Biga'da.
Kocabaş nazlı akar, mahçup yazın kışın coşar,
Hoş sedâdır, bir Nihâvent beste seller Biga'da.
1. Bir tohum çatlar; çınarlar üç kıtada dal olur.
Bursa'dan tarih geçer, akıncılara yol olur.
2. Önce ilmin köklenir, beylik döner sultanlığa,
Edebâli'nin dilinden damlayan söz bal olur.
Yine de vazgeçmedim sevmekten,
Unuttum ayrılıkları acıları,
Siyahı sildim paletimden.
Umuda uçurdum sancıları.
Faytona bindirip dünya dertlerini
İzmir Kordonu'nda gezdirdim.
Şiir seni anlatacaksa güzel,
Sen geleceksen açılsın bütün kapılar...
Dudağından kırmızıysa yemiş versin kiraz,
İtiraf etsin utanmasın,
Güzelliğine özenmişse bahar!
Zambağın beyazı yüzünü aydınlatır,
Kırmızı, kahverengi sarı,
Dökülen yapraklar misâli,
Dağıt sonbahar saçlarını...
Aşk dağına uçursun güz yeli,
Berâber çıkalım yamaçlarını.
On sekiz Mart başka, sümbüller duman rengindedir.
Dalgalar susmuş, Boğaz efkarlı, acep nedendir?
Gemiler sinsice yaklaşmakta, azgın mideler,
Türk'ü yenmek çok kolay, mutlak yeneriz dediler.
Aç gönül kapısını,
Yabancı değil; ben geldim!
Şaşırttım mı? Özür dilerim,
En güzel dileklerle geldim.
Güvenebilirsin inan bana,
Üç gün değil, ömür boyunca.
Kapat gözlerini;
Yalnız hayâlinde yaşat beni.
Ruhum üşümekte tir tir,
Şiirlerinle ısıt beni.
Zifirî karanlıktayım,
Yıldızım ol ışıt beni.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!