Ne bir sitemde bulun bana!
Ne de intizar et.
Bu sevdaya mahkum bıraktıysan eğer!
Beni içine hapset...
Nicedir gözlerim yaşlı bakamaz oldu gözlerine.
Bu bendeki soğuk düşler geçemez oldu güz dönümüne.
Hep kırık sözler hecelerinde dil yarası, içim kanar.
Sendeki o gurur İstanbul gecelerine nam salar.
Sırtlan yırtığı bir yara kanar bağrımda.
Susmalara ateş açar çığlıklar,
Geceler, soğuk kabuslarını üzerime her salışında,
Duman duman korku yükselir kentin isli bacalarından.
BEN BU ŞEHRİ GÖZLERİNLE YAKMAYI SEVMİŞTİM...
Bakma öyle yüzüme deli gibi.
En ağır komalardan çıkmış bir şizofrenim ben.
Hayatı sandığın kadar acemice yaşamadım.
Tecrübesizliğim yangınıma su atışımdandı.
Baktığım, gördüğüm her yerde sen varsan,
Bununla gurur duyamazsın.
tetik haydi uyandır beni
hadi uyandır...
daha ne kadar uyurum böyle?
kendimden ve ondan habersiz.
hadi uyandır beni
Ne zaman elime bir kalem alsam,
Bir uçurumun kenarında buluyorum kendimi.
Hayata dair ne varsa yaşayabileceğim,
Kalemimden düşüyor ister istemez.
Yıkık bir ömür harabesiyle
Gönlümün uçurumundan aşağıya atıyorum seni.
Gece karanlık.
Yıldızlar gökte üç beş tane.
Denizi hiç sormayın!
O sakin ve derin bir efsane....
Elimde açlıktan kalma portakal tadı
Bir iskelede oturmuş diz dize acılarım,
Ne yağmurun umuruma değdiği var
Ne de deli dalgaların...
Çamlıca’ da bir yer var güneşin esir düştüğü,
Gök kana bulanmış bu akşam.
Mavilikler kayıpta.
Umarsızca öldürdüğüm bir günün katiliyim şimdi.
Rüzgar yine sahipsizce esmekte,
Bir tatlı bakışın yüreğimin sevdası,
Bir tebessümün dertlerimin dermanıdır.
Sana öylesine bağlandı ki bu yürek,
Ömrümce gözlerin gönülgâhımdır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!