Gözlerimi kapatınca mı başlıyor hayat?
Geceyle gelen aydınlık
Özlemimle çoğalan zihin odaları…
Ninnisisin hayal beşiğimin.
Sarsıldıkça sesindir avuntum
Yalnızca bir fısıltı
Kimsenin beni istediğim gibi sevmeyeceğini biliyorum.
Ve elimde bitki çaylarım,
Ağrılarımı ovuştururken öleceğimi.
Üzerimden zaman geçti benim.
Kemiklerim çatırdıyor sayamazsınız.
Hem böyle de güzelim değil mi?
Bahar geldi inanır mısın?
Penceremden titrek karlar savuran kış
Nihayete erdi.
Camlarıma kara geceden yıldızlar indi
Kader sandığım geceler ve kışlar…
Bir el sallamaya bakıyormuş meğer
Kış neden seni hatırlatıyor
Donuk bakışların dikiliyor karşıma.
Telaffuzu imkânsız bir dili var mizacının.
Ezberini unutmuş zavallı bir ilkokul çocuğuyum karşında.
Buz tutuyor bedenim,
Kapanıyor şehrin tüm yolları.
Olmaz,
Yıkıntılarımda dolaşıyormuşsun
Habersiz kuşlar uçuyormuş kalbinin kanatlarında.
Yaklaşmaz,
Duygularımın kıvrımlı bir mizacı vardır.
Arada es verip sesinle dinlenmiş gibi görünse de
Buram buram yokluğun dolaşıyor rüyalarımda.
Beni gördün mü hiç, uzun zamandır sokağında?
Sana kolaydı evet, geçmişe yok deyip yürümek
Hep yeniden, hep yeniden seni beklemek
bana zordu.
Öfkesiz dizeler kurmak istiyorum
Ve her sokağı sana çıkan kentlerde yaşamak.
Kavuşmanın ıstırabından arınmak
İnadına rahatlık inadına konfor istiyorum.
Bir şairler adası kuruluyor zihnime
Her gün sana yeni satırlar yazıp her gün yeniden siliyorum.
Seni satırlara sakladım, bulduğum yerden kaybediyorum.
Bana ait olduğun tek yer burası.
Seni kalbimdeki evlerde oturtuyorum.
Hudutsuz bir kin duyuyorum sana.
Af yasası işlemiyor,
Yüzümde biriken yılların yorgunluğu,
Elim gözyaşıma varmıyor takatsizim.
Sözlükte kaldı direnmenin tanımı,
Yıllanmış korkuların içinde mecalsizim.
Söylediklerimden pişman
Oluru varsa olurdu.
Eski çağlardan gelen
İkna edici bir öğreti ile büyüdük.
İsyanlar suçluluk olarak birikirken gırtlağımızda.
Öksürük diyen doktorun diplomasını sorguladık.
Biz biliyorduk, üşütmediğimizi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!