Yaşadıkça süren bu döngü
Zihnimde merhemsiz yaralar gibi dolaşıyor.
Kelimeler pul pul döküldüğünde
Acının çıplak sırtı kalıyor okyanus ortasında.
Kelime haznem boşalıyor.
Ya Rabbi!
Nefsimi küle çevir.
Ben nefsimden bıktım
Onu güle çevir.
Gönlüm var, darılır
Kalbim var, kırılır
Soluksuz bir gece bu.
Sesler bölebilir filmi.
Odamın tavanında uçuşan
Silüetin gibi parçalanmış zaman.
Aklın erişemediği yerde
Bir telefon bir ses.
Bir ses insanın hayatında küçük bir es.
Kalbinde büyük ve kalabalık kentler gibi.
İçimde ormanlar gibi büyüyen file çiçekleri
Sırlı bohçalardan birer mendil taşıyor.
Basiretsiz bir nazarla işlediğim isimlerin baş harflerini
İri bedenli muhafızlar gibi diker önüme.
Seneler ve file çiçekleri…
Beni Bulamıyorsun
.
Kekik kökenlerinin dibinde
Oturdum kendimi düşledim.
Çok pişmanlığım var mıydı hayatta?
Kim kadar ben olabildim.
Gideceğim,
adımı kimseye ezberletmeyeceğim
Hiçbir gönülde baki olmadan,
Dokundum ağaçlarına
Dalları uzandı göğsümün en derin kuytularına
Baktıkça serinlik veren yeşili her yaprağın,
Her dokunun her çizgisi
Baktıkça masalımsı bir uçuşla
Alıp götürdüğü doğrudur
Güz geldi.
Pörsüdü dallarda yapraklar.
Vakti geçti yeşilin.
Kaybolup gitti umuda uçan kuşlar.
Vakti geçti sevincin.
Vakti geçti aşkın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!