Oğlum, canımın içi
Gelip bana seslendin, niye ki
Bir sıkıntın mı var
Yadırgadın mı yerini
Batar bu yatak artık
Kapayamam gözlerimi
Burnumun direği sızlıyor
derlerdi de hani
Nasıl sızlarmış derdim
burnun direği
Oysa şimdi
İrili ufaklı taşların
... yine bana notlar yaz küçük kâğıtlar üzerine
Katlayıp sakla onları benim bulabileceğim yerlere
Seni seviyorum gibi güzel sözler olsun içlerinde
Ben halâ arıyorum bir gün bir yerden çıkarlar diye...
Sevgimi söyle çiğdeme,
Sümbülü de kokla benim yerime,
Düşmedi gitti Kars toprağına şu cemre....
Bir bakışla olmaz öyle
Bıkmadan sevdiğini söyle
Israra hiç dayanamam
Kapıdan çık, bacadan gir
Biraz da kendine acındır
Haydi artık beni kandır
Mantığımı hiçe sayıp kalbim
Gemi azıya alırsa bir gün
Seni aramak olur ilk işim
Sakın şaşırma emi
Fazla düşünme, bu deli kim
Uzaklarda değilim
Kamudan çal cebe at
Seni gidi doğru görünen
eğri zat
Belge yok, fatura yok
İşte, sana yine bir fırsat
En iyisi sen bu işleri
Yolları en başında çizildi
Adına da kader dendi
Her şeyin yenisini o giydi
Güzelini, tazesini aldı
Etler, butlar, köfteler
Binbir türlü naneler yedi
Biliyor musun baba
Kül tablaların boş kaldı
Televizyon suskun
Odan dumansız
Kapılar, pencereler kapalı
Aradabir yakıyorum
Bir kardeşim vardı
Kara kaşının
üstü dikişli
Gözleri çukur çukur
Dudakları etli
Elleri küçük küçük
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!