Zaman ayrılığı çeyrek geçiyordu.
Ayrılık akıyordu gözlerimizden.
Kuşlar ayrılık ötüyordu.
Kız anadan, gece gündüzden, evlat anadan ayrılıyordu.
Sazın her teli ayrılık sesi veriyordu.
Tüm yemekler ayrılık kokuyordu.
Bıçak soksan gölgeme,
Sıcacık kanım damlar.
Gir de bak bir ülkeme:
Başsız başsız adamlar...
Ağlayın, su yükselsin!
Devamını Oku
Sıcacık kanım damlar.
Gir de bak bir ülkeme:
Başsız başsız adamlar...
Ağlayın, su yükselsin!