Aşkın müebbedinde ağırlaştırılmış ayrılıklara bıraktım bakışlarımı,
Kokusunu alabildiğim kadar denize
Sesini duyabildiğim kadar dalgalara esir ettim kelime artıklarımı
Ve inanır mısın sevgilim?
Kapkaççılıktan sabıka verdiler
Öğrendiler yani
Seni anlatabilmek için şairlerin imgelerini çaldığımı.
Bir de delil yetersizliğinden biten aşk diye not düşülmüş aşkımıza
Çünkü çaldığım imgeler bile yetmemiş tasvirine.
Hiç bir şair sevmemiş senin kadar güzeli
Ya da benim kadar güzel görememiş sevdiğini...
Şimdi seni yargılamak için kurduğum aşk hakları mahkemesinde
Aşkın dozunu aşmaktan tutuklandım.
Sen yalancı şahidim olur musun?
Saçlarım ıslanmasın diye
Şehrin üzerinden bulutları kovacak kadar çok sevmedi beni der misin?
İfadene ellerini hiç bir zaman sıkı sıkı tutmadığımı da ekle
Ama incitmekten korktuğum için olduğunu aklından bile geçirme o an.
Hiç bir sabah beni öperek uyandırmadı de,
Öyle de ki seni uyandırmaya kıyamadığımı hissettirme onlara...
Ben iyi rol yaparım biliyorsun,
Senin olmadığın zamanlarda hayalinle yaşardım
Bunu da biliyorsun… ama sakın onlar bilmesin
Çünkü seni hiç sevmemiş gibi yapacağım ben.
Gitme ihtimali olmadığı için: hayalini senden çok sevdiğimi söylemeyeceğim mesela...
Neyse hadi kapat telefonu yaklaştık galiba,
Bir de unutmadan: dediğin tüm yalanlara kendini de inandır olur mu?
Çünkü ben gidiyorum
Şuna sen de inan ki seni sevmiyorum,
Hadi hoşça kal, seni sevmiyorum ve gidiyorum...
17 EYLÜL 2011-11:55
Fatih AktaşKayıt Tarihi : 22.12.2011 01:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!