*Ayrılık Makamı Şiiri - Neşe Ustaosmanoğlu

Neşe Ustaosmanoğlu
65

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

*Ayrılık Makamı

Elâya çalıyordu gölgede gözleri, güneşte yosun nispeti, geceleri pusulasız, haritasız yol gösterdi, aşkından yarı sarhoş, yarı mayhoş gezenlere.
Omuz başlarında kızıl dalgalar dans ederdi, fırtına estirirdi yürüdüğünde her teli tek tek lavanta bahçesi, aklım başımda mı yoksa hülyada mı? Kim bilir…

En son on beşimde âşık olmuştum evleri bahçeli, duvarları kireç sıvalı Ayşe teyzenin çilli kızına. Kaç yıl geçti aradan, ne evim olsun istedim iki gözlü kutu misali, ne kuzineli sobada çıtırdayan sevinçlere özendim ve camgüzeli bir karım olsun istedim canı istediğin de açan.

“Tek tabanca iyisin” dedim, aynadaki deli adama göz kırpıp! ...
Ta ki kapılarımı zorlayan, davetsiz geçip yüreğimin baş köşesine bağdaş kurup oturan “sen” anmayım/anmayın sizde adı lazım değil! ... Sanmayın kızgınım sanmayın öfkemden anmıyorum adını, yanıyor dudaklarım ismini zikredince, ığıl ığıl bir hüzün merasimi başlıyor önce keman sonra ud taksimi ayrılık makamından.

Ayrılık diyorum sanırım kendimi kandırıyorum. Bir ben sahip çıkmış olmalıyım bu aşka, bir ben yılan yuvasına çomak sokmuşum, sokaklarda sabahı sabah edip şişe diplerinde seni aramışım. Meğerse bu sevda yoluna tek kişilik bilet almışım.

Duydum ki; evleri üzüm bağlarının içinde sefa süren, soysuz şarap zengini kıl Ahmet’e gelin gidiyormuşsun. Vay bana vahlar bana, şiirleri Kaf dağına köprü olan bana. Yazıklar olsun ruhunu iki dal sarı halkaya satan sana, yazıklar olsun parmağına taktığın demir halka idam ipin olsun. İki satır düğün hediyem var o da senin kefaretin olsun.

Nasibim olaydın, alın yazım ana sütü ile işli
Sol yanın(m) boydan boya uyuşmalıydı “aşktan”

Belki de,
Mor çiçeklerle bezenmiş Kızıl dalgalar,
Süzülmeliydi, ben gururdan kaftan giymişim.
Yanında…

Beyaz öpülesi gerdanında
Dantel zarafeti, omuz başı utangaç, işveli
Kuğu kıskançlığı, bir derin dudak ısırığı…

Belki de kimselere yaraşmadı “beyaz” bu denli..
İçinde sen olduğundan mı?

Neşe Ustaosmanoğlu
Kayıt Tarihi : 16.7.2008 08:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Âşık Çağlari Muammer Çalar
    Âşık Çağlari Muammer Çalar

    'Kaleminize yüreğinize sağlık çok güzeldi kaleminiz daim ola saygılar'

    Cevap Yaz
  • Marisa Rosa
    Marisa Rosa

    tek kelimeyle harikaydı diyebiliyorum. tam puan ve hoşgeldiniz aramıza.. Gül Doğan

    Cevap Yaz
  • Zeki Çimen
    Zeki Çimen

    Değerli şairem usta kalemsin vesselam...Konuşturmuşsun yine kalemini...TEBRİKLERRR

    Cevap Yaz
  • Uzaklar On
    Uzaklar On

    bir hata aradım ama bulamadım, her zamanki gibi usta bir kalem, yüreğine sağlık:

    Cevap Yaz
  • Özay Sağlam
    Özay Sağlam

    Elâya çalıyordu gölgede gözleri, güneşte yosun nispeti, geceleri pusulasız, haritasız yol gösterdi, aşkından yarı sarhoş, yarı mayhoş gezenlere.
    Omuz başlarında kızıl dalgalar dans ederdi, fırtına estirirdi yürüdüğünde her teli tek tek lavanta bahçesi, aklım başımda mı yoksa hülyada mı? Kim bilir…

    En son on beşimde âşık olmuştum evleri bahçeli, duvarları kireç sıvalı Ayşe teyzenin çilli kızına. Kaç yıl geçti aradan, ne evim olsun istedim iki gözlü kutu misali, ne kuzineli sobada çıtırdayan sevinçlere özendim ve camgüzeli bir karım olsun istedim canı istediğin de açan.

    “Tek tabanca iyisin” dedim, aynadaki deli adama göz kırpıp! ...
    Ta ki kapılarımı zorlayan, davetsiz geçip yüreğimin baş köşesine bağdaş kurup oturan “sen” anmayım/anmayın sizde adı lazım değil! ... Sanmayın kızgınım sanmayın öfkemden anmıyorum adını, yanıyor dudaklarım ismini zikredince, ığıl ığıl bir hüzün merasimi başlıyor önce keman sonra ud taksimi ayrılık makamından.

    Ayrılık diyorum sanırım kendimi kandırıyorum. Bir ben sahip çıkmış olmalıyım bu aşka, bir ben yılan yuvasına çomak sokmuşum, sokaklarda sabahı sabah edip şişe diplerinde seni aramışım. Meğerse bu sevda yoluna tek kişilik bilet almışım.

    Duydum ki; evleri üzüm bağlarının içinde sefa süren, soysuz şarap zengini kıl Ahmet’e gelin gidiyormuşsun. Vay bana vahlar bana, şiirleri Kaf dağına köprü olan bana. Yazıklar olsun ruhunu iki dal sarı halkaya satan sana, yazıklar olsun parmağına taktığın demir halka idam ipin olsun. İki satır düğün hediyem var o da senin kefaretin olsun.


    Nasibim olaydın, alın yazım ana sütü ile işli
    Sol yanın(m) boydan boya uyuşmalıydı “aşktan”

    Belki de,
    Mor çiçeklerle bezenmiş Kızıl dalgalar,
    Süzülmeliydi, ben gururdan kaftan giymişim.
    Yanında…

    Beyaz öpülesi gerdanında
    Dantel zarafeti, omuz başı utangaç, işveli
    Kuğu kıskançlığı, bir derin dudak ısırığı…

    Belki de kimselere yaraşmadı “beyaz” bu denli..
    İçinde sen olduğundan mı?
    çok çok güzeldi.............tepeden tırnağa...........................saygılar

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (12)

Neşe Ustaosmanoğlu