Çocuk sıcacık bir sabaha açtı gözlerini..Mevsim yazdı da ay hangi ay'dı bir türlü kestiremedi.Eve garip bir sessizlik hakimdi.Çocuk odada bulanan herkesin üzerinde gözlerini gezdirdi.Annesi,babası,kardeşleri herkes giyinmişti.Kendini büyük bir partiyi kaçırmış gibi hissetti.Tam nereye gideceklerini sormak üzereyken annesi,çocuktan yanına gelmesini istedi.Çocuk koşarak geldi.Annesinin karşısına dikildi.Gözlerinin içine baktı,yüreğinin içine gözlerine dikti.
Annesi ise iki eliyle o minicik omuzları tuttu.Derin bir nefes alıp,yutkundu:
-Biz çarşıya kadar gideceğiz fazla kalmadan hemen döneriz.Sen şimdi gidip kahvaltını et olur mu?
Çocuk ''neden''diye sormadı.Ben de geleyim mi? diye hiç tutturmadı.Hep sakin bir çocuk olmuştu.Annesine hiç zorluk çıkartmazdı.Çocuk için annesinin her sözü kutsaldı.
-Olur dedi.
Annesi onu öptü.Ardından babası.Sıcacıktı öpüşleri,yanağı yandı.Hep beraber yavaş yavaş merdivenleri indiler.Evin önünde araba hazırdı.Çocuk uyurken acı dolu valizler arabaya yüklenmişti.Annesi,babası,kardeşleri arabaya bindiler.Evde ki büyüklerin gözleri yaşlıydı.
-aaa dedi çocuk.Ne var şimdi bunda ağlayacak? Sadece çarşıya gidiyorlar.Araba çalıştı,yavaş yavaş uzaklaştı.Çocuk neşeyle arabanın arkasından el salladı.Anne ağladı,baba ağladı.Arkalarından yola bir tas su atıldı.Çocuk oyuna daldı.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,