Kadının canı acır, erkeğin cüzdanı açılır.
Kadın açıkgöz ise, erkek gözünü kaçırır.
Kadının iki silahı vardır, güzelliği gözyaşı
Gücü masumiyettir, bir de küçükse yaşı.
2020
“Düşeni kaldır düşünene saldır” yobaz felsefesi
Ne ahlakta ne dinde var, böyle kanun maddesi.
Ne babam “Adem”, ne de annem ”Havva” aha.
Ben “Habil’im”, “Kabil” gibi üç kardeş var daha.
Aynı “acıdan” yananlar, aynı “açıdan” bakarlar
Sırrını veremediğine, sırtını verme ham yapar.
Çan takan da can taşır, hayvan deyip geçme
Kimi yuları, kimi tasmalı, üzengiden çekme.
2020
Nasıl ki, toprağa gömülen tohumlar ölmez,
Gömülenler ölse, peygamberler gömülmez
“Ölüm öleni değil, ölümü öldürmek” derler
Azrail katil değil, faniliğin doktoru beyler.
2020
Arap’ın aklı, arabamın öküzü kadar.
İster öküzlüğünü, ister özünü baz al.
Hz. Musa, Yahudi'nin helakını istedi.
Allah’ın Resulü de, ırkçılığı lanetledi.
2020
Oğlan babadan öğrenir, sofra düzmeyi,
Kız anadan öğrenir, o sokak gezmeyi.
Aç bırakma çocukları, hırsız olurlar,
Fazla da yüz verme, sonra arsız olurlar.
Musibete duçar kalsak, “neden ben” deriz.
İş oluruna gittiyse, “nasıl-kimden” demeyiz.
Öğrenciye kırıksa notu “öğretmeni vermiştir”.
Yüksek not verdiyse “onu aldım” demiştir.
Tabiatımızda var, iyiyi hep kendinden bilmek
Herkesin sloganı, her şerre “ kader“ demek
2010
Musibet misafirdir, ikramı şükür ve sabır
Ya imanı ya imamı götürür, zindan-ı kabir.
Misafirperver olursan, sessizce çeker gider.
Mahkemeyi-i Kübra da, lehine şahitlik eder
2020
Geldiğinde, bana zaman yetmiyor,
Döndüğünde, sensiz vakit geçmiyor.
Sen balık prensesim, hem gül kedimsin
Düşümde, düşüncemde en özelimsin.
2020
Ben Leyla’ya değil, Mevla’ya aşığım
Bu aşkla derbeder, bu aşkla dönüyor başım.
Doğduğum günden, öldüğüm güne kadar,
Yedi veya yetmiş, kaç olursa olsun yaşım.
2020
Biz, imtihan edilmek için dünyadayız
Ama imtihan edeni, İmtihana kalkarız.
Kuş kadar beynimiz, et ve kemikteniz
Kimimiz Müşrik, kimimiz de Şakir’iz.
2020
Uyanamadık bir asırdır, kâbus dolu o rüyadan.
Silmişler haritadan, tedriç etmişler dünyadan.
Varoluş kavgasındayız Kudüs de, Keşmir de
Konacak hiçbir dal kalmamış, çöplüğümüzde..
Oysa batı, doğudan öğrenmişti ahlakı ve ilmi?
Biz hala haçlı zihniyetinde, bırakmadık şu kini.
Olmadık çileler yaşadık, onca küfürler duyduk,
Yetmedi asırlık uykumuz, bir asır daha uyuduk.
Ve yedi uyuyanlar bile bu kadar olmadı gaflette,
Onlar uyu emriyle, biz uyan emri aynı sefalette.
Onlar uykunun ecrini alırken, biz fecri dünyada,
Onlar cenneti temaşada, biz cehennemi rüyada.
Onlar kalk emriyle uyandı, biz ise uyumaktayız,
Onlar kurtuldu zalimden, biz kula kul olmaktayız.
Onlar avuçlarındaki, geçmese de yüzlerce akçe,
Bizde bir asırdır aynı kavga, yok türban yok peçe.
1996
Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 19.6.2020 20:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!