ayna, güneşin doğduğu saatlerde, yemyeşil kırların arasındaki
dar patikadan denize doğru yürümeye başladı.
/bir rüzgâr eser aniden, bu nedir/
mesela rüzgar görünmez ama hissedilir, sevgi de böyle bir şeydir
kendi gagasını öpen yavru kuşa, bir kır çiçeğinin gülümsemesidir
yani yaşamak, görmekten önce, hissedebilmektir.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Yine geldim Cevat Bey... Önceden okumuş, sindirmeye çalışmıştım... 'Derse çalışır' gibi...
'Ayna...' Şiire tutulan simge... 'Öznenin yerinde...' Ve sanırım o ayna 'şairin kendisi...'
Dolaşıyor günün başlangıcıyla yaşamın içinde... Tesbitler yapıyor, hissediyor, hislerini 2., 3. şahıslara anlatıyor... 'Şiirsel bir dille...' Ve öğretircesine... Kimi zaman 'kendi gagasını öpen bir kuşun' sevgisini, kimi zaman karanlığı yırtacak bir kitabın gerekliliğini vurguluyor... Ve dönüyor, akşamla birlikte 'yok oluşun' izlerini, anlamını sorguluyor... Aslında yok olan bir şeyin olmadığını, bunun 'hislerimizdeki boşluktan' kaynaklandığını, güneşin batarken, niye denizin parlaklaştığını bir çocuğun ayağını suya sokmasıyla somutlaştırıyor...
Şiir ders niteliğinde... Yaşamı 'boşluktan' kurtarma, kişinin kendisini tanıması ve yanlışlardan arınması gereğini işliyor... Çok müstesna bir anlatım, zengince imgelerle...
Bence herkesin bir 'aynası' olmalı... Arada bir bakmalı... Korkmadan, yalın...
Böylesi bir eser ancak kutlanır, alkışlanır... Bende öyle yapıyorum... Tam puanla şiiri 'özel listeme' alıyorum... Kutluyor, alkışlıyorum Cevat Bey'i, Değerli Dostumu...
Nice şiirlerde buluşma umuduyla... Başarı dileklerimle.. Saygı, sevgi ve muhabbetimle...
Yazarken kendiliğinden akıp gelen bazı esinler olsa da şiir böyle rastlantılarla kurulan anlam olmasa gerek.
Saltça esrime,varoluş,hüzün,coşku,sevi,özgürlük;kısacası yaşamın içini dolduran her olgu ile şiirler oluşmuyor ki.
İnce bir bilinç de olmalı.
Sayfada kendine yer bulan her sözcüğün,onlarla oluşan her dizenin;büyük bütünlük içinde bir dengeye,bir yol açmaya ,bir geçit olmaya olanak tanıması da gerekli.
Bu sayfadaki uğraş ,değindiğim yaklaşımlarla öylesine koşut ki..
Kutluyorum Cevat ÇEŞTEPE'yi.
Erdemle.
Çeştepe şiirlerini su gibi okudum diyemiyorum.Aheste,düşünerek, kıssadan hisse deyip ders alıyorum sizin şiirlerinizden.Aynalar hep gerçeği söylüyor.
Yüreğinize sağlık.Sevgilerimle.
Çeştepe şiirlerini su gibi okudum diyemiyorum.Aheste,düşünerek, kıssadan hisse deyip ders alıyorum sizin şiirlerinizden.Aynalar hep gerçeği söylüyor.
Yüreğinize sağlık.Sevgilerimle.
beğeniyle okudum cevat bey..bütün şiirleriniz gibi satırlarda dolaşırken..yaşamak gibi ...kutluyorum tam puanımla..antolojimde
saygımla..
''şimdi ayaklarını suya sokmuş bir çocuk ol ve bana bir şeyler söyle ''
üstadım, aydınlık güneşin bize gösterdiği, aynanın yansıttığı değil, aydınlık umutlarımızda, aydınlık inandıklarımızda;
emeğinize saygılarımla, yüreğinize sağlık, tebrikler,
demekki sevmek..
ilk kendini sevmekle başlıyormuş..
çok güzeldi..
Üstadların şiirini bir kez okumakla içindeki felsefeyi bir kalemde çözmek olası değil.
Okudukça, şiir bir çiçek gibi açılıyor; açıldıkça, daha söyleyecek çok sözüm var ama anlayana diyor sanki. Itrımı rengimi gören gözlere hisseden yüreklere gösteririm dercesine. Her zaman olduğu gibi, hoş bir tema; arif olanın anlayacağı bağlantılar
kaleme yakışmış. Paylaşımınıza teşekkürler.
Ayna seni gösterir ama ters gösterir...Nice paylaşımlara.
Recep Uslu
evet evet ben olmalıyım bu kır çiçeği:) kaleminiz susmasın üstad ...
Bu şiir ile ilgili 89 tane yorum bulunmakta