Yalnızlık martısı uçup kondu balkon kenarına,
Meçhul bir köyden yükselen bir sayha erişti kimsesizlik pınarına,
Mürettip bir kağıt akıp giden zamana karşı kendi cümlelerini korudu,
Munis bir sada odalardan yankılanıp mücella aynaların özlerini okudu,
Gökyüzünde bir uğultu,kazan kaldırıyor sanki zamana karşı mavilik,
Gözlerde bir korku,gözler bir halı deseninden kanayan zamana karşı silik,
Gölgelerde bile bir esriklik,bir ahşap koltuktan yansıyan ışıkla mağlup,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta