Yalnızlığımın en kavi anındayım.
Kulağımda mırıldayan sessizlik,
Yüreğimde kalmış acı rüzgarlar,
Özlemiyorum kalabalığın sesini,
İstemiyorum şifalı esintileri…
Yükseklerden bakıyorum kendime,
Mehtap oluyorum bazen kendime,
Kendi kendime…
Öz yalanlarımdan soyutlanıyorum,
Özüm oluyorum belirsiz bir vakitte,
Birdenbire…
Dönüp bakıyorum çaresizliğime,
Hatırladıkça ıslatıyor ruhumu gözlerim,
Kör düşünceler,
Sonu belirsiz eylemler,
Konu bulunduğum düzlemler…
Kelimeler raks ediyor zihnimde,
Kalemim durduyor onları bir şekilde.
Maharet saydığım varoluşumdaki nefes,
Eşsiz ritimdeki bu dansı durdurmak mı,
Yoksa bu ritimle doğuştan var olmak mı?
Belki de hiç ihtimal vermesem de,
Baharla güze aynı anda hakim olmaktı.
Mesele batarken doğmak,
Açarken solmaktı.
Aydınlık düzleminde lekelerdi yazılarım,
O kadar parlaktı ki zihinimdeki o ufak boşluklar,
Fırlamasın diye kafatasımdan,
Doldurmalıydım onları karanlıktan.
Dolmazdı,
Hiç olmazdı…
Yıllar boyu aksa da bu nehir,
Bir yere varmazdı…
Sorun zamanda değildi,
Ve hatta mekân ben olunca,
Zaman bile boşluklarda eğildi.
Ellerim çizdi kaderimi,
Yaşamasını bilmeyen zikrimdi.
Aradığım onlarca yoldan çıkarını,
Aynama sorsam bilirdi.
Zaten bi’ o bilebilirdi…
Buluşlarımın en yücesi,
Hiçliği keşfetmek değildi,
Hiçliği arayanı arayabilmekti.
Şimdi andan uzaklaştım…
Fısıldamalarım daha sesli.
…
Karanlıklarla mekânı da aştım,
Kavi olan ise rüzgarın esişi…
Utku Temizkan
Kayıt Tarihi : 13.2.2024 03:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!