-Şiir gibi-
Yüz mü bıraktılar ki aynaya bakacak…
İçimiz kan ağlarken
Ayna n’apsın!
Gördüğünü nasıl yansıtsın ki
Umutsuzluğu umuda,
Sevgisizliği sevgiye,
Nasıl çevirsin, de…
Güldürsün simamı
Seni mutlu etmek için.
Ayna olmak zor işmiş.
Hadi gel ayna
Vazgeç bu işten
Silelim “sır”ını arkandan
Ak pak ol;
Bir cam ol ki
Pırıl pırıl…
Geçip de öteye gidesi gelsin insanın.
Öyle parlak
Öyle şeffaf ol ki
İçimizi
Dışımızı unutalım;
Belki yalanları da
Belki riyaları da
Belki çirkinlikleri de…
“Hayat buymuş.” der,
Kabul ederiz
Bu aynasız yaşamda.
Kırdım tüm aynaları yüreğimde
Ve
Sadece
Tüm gerçeğiyle
Hayatı almak istiyorum avuçlarıma.
Yalansa yalan,
Riyaysa riya,
Sevgiyse sevgi,
Aşksa aşk…
Yeter ki
Gerçekleri kabul etsin
Şu garip akgüvercin.
Gerçekler bel bükmüyor mu sanki….
Büksün belimi
Yeter ki
Gücümü bileyim;
Gücümü bildiğimde
Daha dik durur belim…
Her şeyi bilip de yapamamak
Bu acı be!
Oysa bilmeden yaşamak varmış
Sürünün içinde,
Belki de
İşin sırrı burada…
Ben iyi sanıyorum kendimi
Ama
Değil…
Ruhum,
Uçuyor bazen
Benden uzak bir yerlere…
Sıkışıyor,
Korkuyor,
Geri alamıyorum “ben”i…
Ve
İşte o zaman
Acıyorum kendime.
Kimseye,
Hiç kimseye
Anlatamıyorum
Girdabımın kıskacını…
Öyle kalakalıyorum
Çaresiz…
Anlamalarını da artık
Beklemiyorum kimsenin…
Sana ulaşmayı
Çok istiyorum biliyor musun?
Saatlerce
Seninle bir yerde oturup konuşmayı
Nasıl isterdim, bilmiyorsun.
Ama…
Sanmam
Açmazsın yüreğini
Gözlerime bakarken
Vazgeçerek geriden…
Öyle değil can
Öyle değil
Geriden vazgeçip de bir olunca insan, açar yüreğini.
Yürekte hiç giz kalmadığında “iyi” olur insan…
Kanıyor benim yüreğim
Iğıl ığıl...
Gören dayanamaz;
Gizlilik ve korku
İç içe sarılmış
Ve benim korkum, zaten beni öldürüyor…
Birisine dokunsan diğeri şahlanıyor,
O şahlanan at, ayağını indirince
Ezilirim ben.
Yokluğum
Seni öldürür,
Kıyamam...
Bırak, böyle kalayım…
Şefkat var ya can...
Şefkat,
Bunun eksikliğini
Bilir misin?
Bilirsin.
Zaten bizi bizden eden de bu değil mi?
Eksik bir yanla büyümek...
Yalnızlığın ağıdındaki
Issız gecelerinde,
Şefkatin yetimliğiyle
Gözlerinden akan gözyaşını
Sildim buralarda,
Bilir misin?
Ama
Elde avuçta bir şey yok
Sen orda
Ben burada…
Sadece gönüller bilir
Sevginin aynadaki sırının büyüsünü.
O sevgi ile ayna,
Çirkini güzel eyler...
Duyulan bir dost sesin sıcaklığı
Derdi sevince çevirir,
Çileyi sevgiye.
İnan kalakalmak var ya ıssız bir çölde
İşte öyle yaşıyorum şimdilerde…
Bilmem ki
Çare yok
Ne gidişte
Ne dönüşte.
Sadece
Kendin gibi sarılırsan
Bir yüreğe
Ne gidişe
Ne dönüşe gerek kalır.
Umut
Bir uçurtma olur,
Can bulursun onda.
Bırakırsın o zaman gökyüzüne…
İşte o zaman bırak,
Bırak
Kırılırsa kırılsın aynalar
Yüreğine olan ayna varken.
Bazen buhar olup gitmek gelir içimden
Sonra derim ki:
“Buhar olup öyle mi? ”
Mümkün mü,
Nereye gidersen git
Yüreğindekilerden uzaklaşamazsın ki…
Sen yüreğin dilini biliyorsun
Yüreğimdesin, bilirsin değil mi?
SERAP HOCA
08 Mart 2008
Kayıt Tarihi : 9.3.2008 00:36:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Serap Demirtürk](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/03/09/aynadaki-yoklugum.jpg)
Bu aynalar ki yarım yaşamları yüzümüzde çoğalan çizgilerle ,gözlerimizde ki nemli bakışlarla,kah kendi kendimize,kah sevgiliyle konuşur gibi ,bu aynalar ki bazen bir dost bazen de düşman kesilir bize.Bu aynalar ki çeker bizi uçurumun kenarında ki o daracık patika yola….Yürek kanıyla yazdığın bu dizelerin tek tek her hecenin anlından öpüyorum.TAM PUAN Selamlar.
TÜM YORUMLAR (9)