Hayatın üstü gerçeklik
Altı hayallik.
Boşluktan sarkan ip
Aşağı,yukarı
Varlığın kendisi.
Ve insanlar
Okşadı yanağımı
Titreyerek süzülen,
Bir kelebeğin meltemi
Beyaz kanatlarının.
Oluverdim
Hasret miyiz
Benim kalbim sende
Seninki bende atar iken.
Ayrı mıyız
Benim ruhum sende
Seninki bende yaşar iken.
......................
Kopurerek gelen dalgalarin kıyıdan yumuşak ayrılışı,
Denizin taze mavi kokusu.
Ezilen kuru yaprakların çıtırtısı,
Çınar dallarının esen rüzgarla salınımının huzuru.
Guguk kuşunun sabahları anlattıkları,
Toprağına döndü
Koca bir çınar daha
Kökleri,sağlam ama ayrık,
Çiçekleri,yerlerde hep darmadağınık.
Dalları,kişiliğinin güçlü egoları,
Yaprakları,uzun hayatının renkli sayfaları.
İzin yok
Üzülmeye,
Geçiş yok
Kıymet bilmeyene,
Kabuksuzluk var mı
Hak etmeyene,
Farklı vücutlarda
Eş ruhla doğan insanlar
Bu fani dünyada
Nasıl bulurlar
Başka bedenlerde tadlar.
(O bir baba)
Kollarındaydı
Umudu,geleceği,
Dün okşadığı kıvırcık saçlı başı,
Hep ellerine sığınan elleri,
Hiçliğin içindeki girdabı bilir misin
Alay eder senle
Her sabah güneşe elini yeniden uzatışında...
Ekim/1995
O gün resmini çizdim
Merhamet ve dürüstlük tuvaline.
Ekledim seni sen yapan herşeyi
Rüzgara fısıldarken adını
Düşündüm,
Sevmek istiyorum canımdan çok canını.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!