Bitmeye yüz tutmuş sigaramdan,
derin bir nefes aldım.
Efkarımı ciğerlerimle paylaştım.
Sonra çayımdan bir kaç yudum aldım,
dem-i dudaklarıma bulaştı.
Sıcacıktı, eşsiz,
Yüzümüzdeki çizgiler ve suratımızdaki kıvrımlar,
dilerim kahırdan, dertten olmasın sevgili...
İsterim ki kahkahadan, tebessümden olsun.
Sen ki; gözlerimde yasaklanmış bir kitap,
tozlu raf'larımda gizlediğim.
Sen ki; evrensel bir şarkı,
duymanın ötesinde, söylediğim.
Sen ki; çayımın dem-i,
Duyduk deyin,
ama ne olursunuz duymadık demeyin.
Benimde artık bir sigortam var.
Gülmeyin,
çünkü içten yazıyorum.
Çalışıyorum...
Yıllar sonra toprakla dost olacağımız halde,
ne gariptir ki, hala toprak için dost öldürüyoruz...
Diller susturuldu,
ırklar sürgün edildi,
dinler öldürüldü,
kültürler yaralandı,
renkler solduruldu
Ey kızıl şafak,
ey zifiri karanlık
Ölüyoruz güzel yarınlar uğruna
Gömülüyoruz,
cehaletin karanlık çukuruna
Sen, ben, o, uyursa, severler.
Siz, biz, onlar, uyursa, sayarlar.
Eğer uyanırsan;
"Sen" hapishanede,
"Ben" hastanede,
"O" mezarda olur.
S*ktir et şimdi yağmur altında yürümeyi,
mum ışığında ki romantizmi falan.
Klişe'den uzak olalım, boş verelim onları
Sen gel, mavi’yi sev, bilhassa rakı’yı
Ha, bu arada, Ahmet Kaya’yı da unutma!
Hayallerim suya düştü
Sırılsıklam aşk gibi...
Boğazımda nedensiz bir çığlık
Gülmek mi?
Oda çok uzaklarda kaldı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!