Sen yaktın beni ateşinle ateşin!
Es ey rüzgar savur bu küllerimi
Kimse sormaz nedir benim dertlerim, derdim?
Es ey rüzgar! Savur bu dertlerimi.
Kardeş olsan rüzgar ile essen
Seni sevdiğim günden bir gün önce,
Dalgınım, yürüyorum,
Ve ilk defa kafamı çevirince,
Seni görüyorum...
Sarı saçın, mavi gözün,
Belki her bir şeyden farklı olacaksın
Sen;
Hala bildiğim gibi güzelsin.
Ben;
Bildiğin gibi sana hayran.
Bırakta gözlerim doyasıya izlesin.
Herkeste bir yas, bana ise bayram!
Bir iste sana bin can vereyim!
Şu seven yüreğim gözlerine talip
Bir bakışına yâr, bin diyar geçeyim
Şu seven yüreğim sevgine talip!
Uğruna yazılır bin türlü destan
Yapraklar dökülüyor yolum boyunca,
Seninde saçların omuzlarından dökülürdü,
Boş boş bakıyorum bu mayhoş karanlığa,
O karanlık senin gözlerinden süzülürdü.
Artık her sabah üşüyorum,
Söylesene söyle ey deniz gözlüm
Koşuyormuyum peşinden yoksa duruyor muyum
Gözlerim sana vurulduğundan beri
Ben seni acaba sevmiyor muyum?
Söylesene söyle ey sırma saçlım
Yâr yine saçlarını salmış boyuna,
Baharda açılmış gonca güle benzer
Gülü yerden koparır, takar kulağına,
Gören bakar kıskanır, O leylaya benzer!
Gözlerine sürmesi, yüreğime hançer!
Artık rüyalarına ben girmeyeceğim,
Ben değilim artık hayallerinden kalan.
Kim bilir? Belki kahrımdan öleceğim;
Esen rüzgarından yüreğim talan
Bir hüzünlü yığın, birbirimize kalan!
Senin bu güzelliğin başa bela sevdiğim,
Yorgun gözlerine meylolacak akıbetim,
Suretin var, her cennet köşesi memleketim;
Kalemim yazmışsa sana bir defa,
Yüzün ellerimde, bırakmam bir daha!
Ben sana gelirken, sen gidiyordun,
Sana ben kalmayı öğretemedim!
Ben sana ağlarken sen gülüyordun,
Sana ben sevmeyi öğretemedim...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!