Geçer günler aylar ve geçer yıllar.
Ayırmazsın ki Türk ile Kürt’ü.
Elbette çıkacak karayılanlar.
Ayırmazsın ki Türk ile Kürt’ü.
Anadolu bu yurt geçilmez kale.
Herkes kurban olur şanlı hilale.
Beş bin yıllık tarih gelince dile,
Ayırmazsın ki Türk ile Kürt’ü.
Birlik olduk düşman yurdu sarınca,
Su taşıdık ateşe misali karınca.
Allah-u Ekber deyip tekbir alınca,
Ayırmazsın ki Türk ile Kürt’ü.
Hele bir araştır Kürt’ün soyunu.
Ayrılık bil ki Ermeni oyunu.
Otlatırken kaval çalıp koyunu.
Ayıramazsın ki Türk ile Kürt’ü.
İsmi Alper olsun ister Berivan,
Şehri Bayburt olsun ister ise Van,
Türkiye bir bahçe, gül elvan elvan…
Ayırmazsın ki Türk ile Kürt’ü
Örflerimiz birdir âdetimiz bir.
Kederimiz birdir saadetimiz bir.
Yetmiş beş milyonuz adedimiz bir.
Ayıramazsın ki Türk ile Kürt’ü
.
Bakırdan taslara vurur kalayı.
Mendili alır da çeker halayı.
Beş vakitte anar yüce Mevla’yı.
Ayıramazsın ki Türk ile Kürt’ü.
Düğünlerde davul zurna çalarız.
Cenazede ağıt yakıp ağlarız.
Türbelere gider çaput bağlarız.
Ayıramazsın ki Türk ile Kürt’ü.
Ey bölücü gördüğün şey serap.
Ayrılmamıza nedir ki sebep?
Ekmeğin arasına koyunca kebap.
Ayırmazsın ki Türk ile Kürt’ü.
Kayıt Tarihi : 16.10.2014 20:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!