Çok oldu yarıyı geçeli,
Bir tepe,
Bir düzlük kaldı,
Sevgiliye ulaşmaya...
Neler teklif etmediler ki,
Niye aynı yönde değiliz ki...
Çözemedim.
Hep surat...
Hep sürat..
Kimi zaman ben de hızlandım,
Hırslandım.
Bir şişeye tıpadım,
Umutlarımı...
Her şeyimi...
Ve denize fırlattım.
Kimbilir,
Ne zaman,
Ah ettim ardından, pek çok ağladım.
Ağlaya ağlaya yaşım kalmadı.
Kanayan yaramı tuzla dağladım.
İnliye inleye sızım kalmadı.
Şarkılar dizdim, şiirler yazdım.
Sen şimdi...
Sabah mahmurluğunla ne güzelsindir.
Darmadağınık saçların ne hoştur.
Endamınla ceylan gibi sekersin odadan koridora.
Sabah kahvaltısını yine hafif geçiştirirsin.
Yine kırmızı giyinirsin...en sevdiğin renk.
Hüznün bıyıkları yeni terledi.
Daha yeni, onyediydi.
Kükreyen, yıkan duygular,
Ağaç olmaya yeltenen filiz,
Sürüye diklenen çakal cesareti,
O herşeye sahipti.
Sen kime, neyi yasaklıyorsun
Gözardı edince,
Dile düşürmeyince,
Biter mi,
Unutulur mu sanıyorsun.
Sahi, hiç kendine sormuyor musun
Gözlerim kurudu ağlamaktan...
Bir damla yaşa hasret.
Hıçkırmak çare değil, iç çekişler biçare.
Yalvarışlar çözüm değil,
Yakarışlar hikaye.
Suya karşı,
Durdum.
Dondum...
Gözlerim,
Daldı derinlere,
Buz gibi oldum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!