Gecikmiş solgun mektuplar
Okunmasa da söylüyor artık
Şarkısız kuşların gökyüzünde
Yaslı kanat vuruşlarını
Suskun ağzı bağlı çınar
'Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır'
Bunu ben mi söyledim
Ağır bir ter bunaltısında
Üşüyen yüreğim mi, ellerim dondu
Sıcak bir ağustosun deniz sularında
Ağır ince adımların
Soluklanacağı yer
Cam kenarı
Kahveler
Deli dolu akan ırmağın
Belki çayımı bitirmeden
Başlayacak yolculuğum
Gözlerini sil de ver
Yoluma ışık tutsun
İlk ben değilim bu yolda
Ne zaman alsam ağzıma
Yüreğimde acısı
Yapışkan bir zehir içimde
Oluyor ağıtlı şeker
Çayıma atmayın dostlarım
Uzanınca tuttuğum
Kucakladığım uzanınca
Yok renklerim şimdi
Yeşil mavi
Önce çocukların elinden
Yok artık iki kadehin
Çın diyen sesi
Hep yalnız içiyor sevincim
Gelmiyor beri
Gelen bir çift
Ölümden söz etme bana
Kırlardaki çiçekleri anlat
Serin tepeleri şen tepeleri
Gitsin ölümseyen hayat
Acılarla oyalama dost
Ekmek de gelince babayla
Sürgülensin dünyaya kapılar
Ne olur ne olmaz
İz süren var
Zamansız çalınan kapı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!