Sus üşümesin çocukluğum
Yıkık bir duvar dibinde
Sus üşümesin gözyaşlarım
Bir panzerin paletinde
Oyuncaksız kalmışsam
Vurulmuşsa gamsızlığım
Nice ömürler tükettik
Damla damla damlayarak
Yaşlı ve yorgun tarihin büklümlerinde
Ne yıllar bitti ne de tarih
Nice yollar yürüdük
Yaşam kıvrımlarında sancılanarak
Dur dinle
Söylemek yetmiyor artık
Sözün ötesinde diyeceklerim var
Selam kelam olmaz artık
Hasretin ötesinde özlemim var
Şiir yazsam sabah akşam
Çelik rayları yüreğime kurmuş
Binmiştin bir trene
Dönülmezlere gidiyordun habire
damarlarımdan uzaklaşan
pıhtılaşmamış kan gibi
Sen uzaklaşıyordun
Selam sana ey sevgili
Yetmedi mi artık bu acılar
Yeter demeyelim mi bu ayrılığa
Gel Zin’im ol Mem’in olayım
Ölüme meydan okumayı görsün aşıklar
Gel Aslı’m ol Kerem’in olayım
Sensiz geçirdiğim
Bu anlamsız geçmek bilmeyen zamanda
Düne karışan her takvim yaprağı
Bir boran kopardı yüreğimde
Mevsimlere aldırmadan
Ömrümün bu denli kararmış tünelinde
Bir ömür yürüdüm yollarına
Binlerce çocuk ihtiyarlattım sende
Kaç yaşam sonlandı kim bilir
Kaç dal kırılıp yaprağını döktü sessizce
Bir orman diktim bağrına
Binlerce yangınında kaç çınarım devrildi
Sen giderken ben kliniklerde acillerdeyim
Ziyan oluyorum hiçbir şey yapamıyorum
Ağlamak istiyorum nehirler taşarcasına
Yaşam mazilere gömülüyor
Engel olamıyorum durduramıyorum
Damarda kan bedende can gibi
Adımlarım bozuk yollarda
Ömrüm ihtiyar yıllarda
Can kuşum kırık dallarda
Sevdam şimdi sahte kollarda
Yaşadığım sanılıyor
Yaşıyorum işte………..
Ülkeler verdim köyüm için
Köylüm ise evimi yaktı
Evlatlar verdim komşum için
Komşum ise beni sürgüne gönderdi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!