aydınlıklar ve karanlıklardan önceydi …
Tanrı.., ormanları kardeşliğe, gökyüzünü ve denizleri özgürlüğe boyadı
çiçekleri-böcekleri rengarenge ve ihaneti ve pusuları yanlışlığa boyadı
ve sonra., çocuk insanların çocukluklarında rengi masumiyet olsun dedi
beğenmezlerse eğer büyüyünce,
boyasınlar kendi boyalarıyla kendilerini.
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
…ve çocuk insanlar büyümeye koştular..,
ormanlar içinden, gökyüzü üstünden denizlere doğru., ellerinde uçurtma
hepsinin yürekleri taze bahar dalı, boyunlarında çiçeklerden birer halka.
bilmiyorlardı ki cazip çekimler, önlerine çıkacak ilk kavşaktan sonraydı
yani memelerin büyümeye,-----Cevat hocam çocuksu sevgiler, yada çocuklar gibi sevmek demek sevgilerin tüm renklerini ,o çocuk saflığı ile üzerimizde sevgi yüreğimizde taşımak demek değil mi ? Yani bırak az çocuk kalalım yada en azından o sevgi yanınmız hep çocuk kalsın , şiirin dilinde olduğu gibi ;Ali Ayşe yi seviyor desinler , sizi ve bu güzel şiirinizi içtenlikle kutluyorum izninle sayfama alıyorum . saygılar sunuyorum .
Karanlık ve gölgeler karşısında güneş ve aydınlık tıpkı gönüller gibi, yaşamlar gibi
kasvet ve mutluluk gibi zıt kutuplar.
İnsan düşündükçe aklın kabullenemeyeceği birçok sorular yumağına maruz kaldığı cevapsız ve anlamsızlıklar içinde bocaladığı, kavram kargaşası yaşadığı durumlar.
Çıkar ve menfaat uğruna bunca karalara bulana bilen yürekler... Oysa bilinme mi giderken bir şeylerin onunla gidemeyeceği akıllarına gelmez mi? ...
Düşündüren, eleştiren düşündürürken akıl terazisinde tartan ve güzel betimlemelerle kaleme aldığınız şiirinizi kutluyorum Cevat Bey...++
Dürüstçe belirtmek gerekirse, bu çalışmayı insanı doyuran bir şiir olarak algılıyorum. Güzel ve çok başarılı bir betimlemeyle sunulan varoluşun, insanlığın ve günümüzün melodramının sahnelendiği renklerin dünyasındaki anlam bana ilk şiir kitabım 'RENKLER VE YAŞAM'ı' anımsatıyor. Aydınlık, karanlık, ışıklar, gölgeler, yeşil kardeşlikler, mavi özgürlükler ve yaşları ilerledikçe renklerin gerçek anlamını daha kolay anlamaya başlayan gençler. Rengi ben olsam şu yaşadığımız dünyanın, karanlıkları yırtar atar, içine dalarım tüm aydınlıkların. Dost kalemi kutluyor, Türk insanına her geçen gün daha anlamlı şiirler sunmasını diliyorum. Paylaşım için teşekkürler ve sevgiler. = ++ =
Yüreğinize sağlık..Güzel anlatımdı..İçerik hoştu...Kutlarım..Saygılar...
insanlar vardır sayfalar dolusu yazar
hiç birşey anlatamaz
insanlar vardır bir satıra dünyayı sığdırır.
Mükemmel,ancak bu kadar güzel ,
bu kadar sıcak ,
bu kadar içten kelimelerle anlatılabilir.
kardeşim.paylaşımınızı alkişliyorum.ktluyorum
Çocuğun eline üç renk verildi. Güzeli, hoşgörüyü, saygıyı öğrensin diye. içinde aşk olan, bu renklerle çiçekleri, kelebekleri, gök kuşağını boyadılar. Azla yetinmeyip tamahkar olanlar ise daha çoğunu elde etmek için boyaları birbirine karıştırıp sıvadılar da sıvadılar, ya renksizliği, ya da daha koyu çirkinlikleri elde edip zamanla hoşlanmaya başladılar bu zevksizlikten. Şimdi bu yüzden, masumiyetle açgözlülük at başı olma yarışındalar. Oysa doğru renklerle oynamak o kadar mutluluk verici ki... Tebrik ederim.
tadına vardıkça mevsim yemişlerinin, masumiyet rengini beğenmediler
boyanıp foya renkli boyalarla, bizim rengimiz yanar-döner olsun dediler.
ama ne yazık ki onlar
karanlıklar içinde sıfatsız ve çıplak bir lekeye benzediler
Şiiri ve gerçeği yaşatan; teşekkürler... Esen kalın...
Hep isterdim... Yürüyüşlerimiz çocuk saflığında, deniz genişliğinde olsun istedim! Karanlığın içinde kaçışlar nereye kadar; düşülecek bir yerde, sonra caniler üşüşecek! Her seferinde ışığı söndürüp, her yana zehirli çiviler çaktılar... Bir sabah, ayaklar kangren oldu! İnsan, niçin bu kadar geçici renklere boyandı? Altından akıp büyüyen kırmızı ağdayı fark etmeyip, gözleri yukarı bakmakta... Arkadan bir yudum içmek istediği sular da yükselecek; o kadar acı ve sıcak! Sonra, dört yandan yardım gelsin diye bekleyecek, bekleyecek! Ama gelmeyecek! Hiçbir zaman kendi kendine ettiğini bilmeyecek... Belki de biraz sonra olduğu yerde ölecek! İşte bu levha, her gün güneşe serilir; deniz sevgisini, sevincini yayar... Her seferinde kirli kör duman yapışıp siyaha boyar! Ümidimiz, tertemiz, aydınlık çocuklar...
Tebrik ediyorum efendim, müthiş bir kelime dağarcığınız olduğunu düşünüyorum, kurduğunuz dizelerin anlamı ve ahengi beni bu düşünceye ulaştırıyor, yaradan size de güzel bir renk vermiş bence, alın bu dünyayı şiire ve zerafete boyayın kelimeleriniz uçuşsun gökyünüzde demiş..Saygılarımla..
Tanrı insanı görsün diye yarattı
Örsün diye yarattı
Hür bıraktı
Dünya senindir taşıyla toprağıyla
Denizi ırmağı Nehir-i Çayı
Canlıları cansızları varsa eğer
Yazı kışı baharı
Ve de her şeyi ona bağlattı
Ve insan bilemedi değerini
Geceleri karanlıklara
Gündüzleri sapkınlıklara uğrattı
İyiyi kötüyü yapan insan
Bulamadım kendi cinsine kıyan
Bir hayvan ama bazıları var ki
Ona da insan öğretti
Sayın şair çok anlamlı değerli şiiriniz bana neler yazdırdı daha da neler çıkar Her güneş doğduğunda her göğe çıkınca bulutlar .
Ben deniz güzel şiirinizi muhabbetle kutlar ..On ant
Çocukken renklerimiz aynıdır- büyüdükçe zevkler hazlar tatlar farklı farklı oluyor demekki- yoksa onca lokanta restornata ne gerek vardı- yada kuaförler açılmazıdı-yada boyacılar olmazdı- belki bu işin fantazi tarafı- şu gerçek ki büyüdükçe yollar ayrılır hep- doğru hep aynıdır ve aslında tektir- seçim başkadır- herkesin bir doğrusu oluşur ve kimse doğrusuna eğri demez- ama hayatın gözü doğru rengi kalbi gerçek seviyi insanın önüne koyar- hangi renkte hangi sevgi boyutunda olursan ol- nacizane düşüncelerimi şiirin havasına sokmaya çalıştım- çok güzeldi hocam- çok doğruydu- kutluyorum..saygılar..
Bu şiir ile ilgili 71 tane yorum bulunmakta