Köyde aşk
Dolu dizgin tayların
Bulut bulut yeleleri gibidir
Alır götürür ovalara
Kızıl ve uykusuz şafaklara
Bazen bir türküdür
SU YÜRÜDÜ GİTTİ
kocaman bir kaya
pınar başında
kuytularım da kelebekler
su yalar giderdi
yamaçlarımdan sevişerek
Dağınıktı gece
pörsümüş bir çarşaf gibi
avuçlamak sıkmak istedim
yıldız düştü avucuma
taşarak yere
minnacık buncuk sanki
Ölü tabutudur yatağım.
Tanığı yok ağlayanı da.
Bir ben bilirim,
Bir ben gibi yatan kadınım,
Birde gömdüğü tabutların kârı yanında
Gönüllere ihanetle,
Öyle dövme
sinme derin derin derin
gözbebeğimi gece
inan
gün
döver seni
Kavalımın yanıklığıdır
bana duygularda yer eden
yer edişim
dinlendikçe tellendirir sadece
bir gecenin sabahında
güneş toprağı kucaklarken
Seni sevmiyorum İstanbul
Sevdaların kasabısın
Öteki yüzüyle dünyalar incisi boğazınla
Seni sevmiyorum İstanbul
Alıp gömdün sonsuzluğa
Kardelen olmak yüreğinde
Akıntılarına kapılıp gitmek
Herhangi bilinmedik yerlere
Kıvrılarak vadilerden ırmaklarla
Okyanusların en ücra köşelerine
Bulut sağanak yağmurla ovalara
KİN
kin kabarıksa ufkunda
oyun planında da bir parça olmuşsa
dönüp dolaştığın yörünge
dün ile hiç hesabı bitmeyen
Henüz yeni çiğ tanecikleri düşmüştü
Baharlarının ilk şafak sökümlerine
Tomurcuklardı dallarında ve sabırsız
Apansız gaz bulutları içinde
Yine bir şafak sökümünde açıverdiler
Gezi Parkında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!