bir merhaba idi mavi
ve düşünce akımı, gömleğin cebine bulaşan sabırsız rakamlarla
virajlı sokağın buz tutmuş ışıkları gibi
bir feryat idi baba
karşı kaldırımda unuttuğu mendile yazılı deli mektuplarıyla; bir inci (i) kinci üç ve...
ağlama duvarına kazınmış A harfi gibi
bir türkü idi nil
kırk yıl bir ay süren sigara
ve bir gülüş vardı
menekşelerin açtığı en tenha düşler gibi
bir göz idi yazar
dört kutsalı yeniden koyup meydana
melekleri mi sorgulayan, kanatları mı?
şeytanın ayetleri çamurla yakışı gibi
bir özlem idi doğa
siyah elbisesi ile sandalda yağmurun
rüzgara ve güneşe susması gibi
bir elveda idi son yazın
kimsenin duymadığı
duyanınsa anlamaktan yoksun olduğu
angaryalar arasında kaybolmak gibi
ve şimdi ardında kalan
yokluğunun farkında bile olmayan cehalet sürüsünde üşüyen duygusuz zihnim...
yüzüme yastık kapatılmış gibi
ki
bilirdik karanlıktır uzaklar
bilirdik yıpratır kalemle araya giren tuzaklar
ve bilirdik güçtü akıl
de, israfile vâris ilan ederken ki heyecandan yoksun; çökmüşüz gibi
yorgun adam aydın!
bu yolun sonu yok
neden küstün?
Zeynep TavukçuKayıt Tarihi : 20.2.2008 18:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aydın Akduman’a saygı ve sevgilerimle
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!