Çocukluğumu özledim birden...
Oynadığımız oyunları...koşuşturmacalarımızı...
Kırlardan koparttığımız gelincikler geldi aklıma....
Papatyalar....
Annemize götürürdük....
Sevinirdik....
Öyle bir şiir yazmak isterdim ki...
Her satırında sen ol....
Seninle başlasın şiirim...
Seninle sürsün mısralar..
Seninle yürüsün kafiyeler...
Seninle ben bir şiir olmak isterdim...
Oysa bir şiirdin sen..
Ve senin mısralarını tamamlayamayan bir ben vardım ya...
Bir şiiri bildim...
Bir mısrayı gördüm...
Ama yazamadım bir türlü...
Sana diyemedim..
Düşündün mü hiç
Özgürlüğünün sınırlarını
Özgürlük dediğin şey..
Umudun kadar...
Ama umudunu kaybettiğinde.
Özgürlüğünün sınırlı olduğunu anlıyorsun..
Kalbine engel olamıyorsan sev...
Unutma, sevda gözlerde başlar...
Kalpte olgunlaşır...
Yürek dediğin dört duvardan ibaret bir yer..
Sevdim diyorsan eğer...
Sevginin gereğini yap...
Sen tadıydın bu hayatın...
Biliyor musun..
Çaya katılan şeker gibiydin...
Ama ne kadar çok istesemde...
Ben çayı bir türlü
Şekerli içemedim...
Papatya gibisin....
Kırlarda mevsiminde açan...
Kışın bu soğuk günlerinde...
Bu yağmurlu karlı günlerde...
İlkbaharın o güzelliğini
Ilık bir bahar gününü yansıtan....
Suskunluğumu hayra yorma...
İçimde öylesine kaynayan bir volkan
Öylesine isyan eden bir yürek..
Öylesine kanayan yaralarım var ki...
Bilemezsin...
Bildiğini zannedersin belki...
Üzerimde akşamdan kalmış düşünceler...
Geceye küskün bir sevda var..
Sabahı seni düşünerek ettim ey yar...
Farkında değilsin biliyorum...
Ne sabahın...
Ne de senin düşünürken sabahlayanın....
Kuşun sesi kulağıma takıldı birden...
Ötüşü mü değişmiş
Benim algılarım mı körelmiş...
Hani bazen insana herşey bir değişik görünür ya
Bilmem işte
Bir terslik var, bir körelme..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!