(Tatlı sözler yarayı iyileştiren merheme, acı sözler ise yarayı kanatan hançere benzer... ''Victor Hugo'')
Düşlerimi bir vazgeçiş ağıdında yağmaladım
eskiler;
“kapanırken kapının biri,
açılırmış bir diğeri” diyorlar.
yani;
kötü de olsa başa gelen,
“her işten bir hayır” bekliyorlar.
..ve;
karanlıktan çekilen bıçaktı
o an bütün zamanlar
ve büyük gürültülerle,
ardına kadar kapandı kapılar.
..gidecektin...
(öyle derin ki gözlerin içmeye eğildim de/ bütün güneşleri pırıl pırıl orada gördüm/ orada bütün ümitsizlikleri bekleyen ölüm/ öyle derin ki her şeyi unuttum içlerinde.../ “Aragon”)
sarı duvağıyla örtüyor güz, anne yüzlü anılarımı.
Hayvanlara “gerekenden fazla” ilgi gösteren insanların; sömürüye dayalı emperyalist sistemin, pazar ekonomisinin, çıkarların, savaşların, ölümlerin ve diğer (insan kaynaklı) acıların türdeşlerine dayattığı olumsuzluklar karşısında aynı duyarlılığı göstermediklerini ve bu anlamda bir nevi çifte standardı sergilediklerini anlatmaya/ vurgulamaya çalıştığınız yazınızı maalesef üzüntüyle okudum.
Ve yazınızın sonuna geldiğimde ise, ne kadar hazin bir ülkede yaşıyor olmanın acısını bir kez daha yüreğimde hissettim.
Köprü üzerinde gördüğünüz, dans etmeye zorlanan zavallı ayıya ve buna benzer diğer “dansçı ayı” olaylarına “devlet el koydu.”
Ve köprü üzerinde dans etmeye zorlanan ayı diğer kardeşleriyle birlikte (söylediğiniz gibi) “Karacabey”e kampa gönderildiler eleştirdiğiniz “uygar” insanlar tarafından.
Koparıldıkları doğal yaşama yeniden adapte olabilmeleri için rehabilite edildiler.
akşam,
kül rengi kollarını açarak
gecenin canevine yol alıyordu.
sahiller,
ıssızlığın sokaklarında kaybolurken;
deniz,
yavru ağzı şafaklarda,
sabahın alacasında
ayaklarının ucundayım,
istemem kıyıcıları,
bir işaret ver;
ben kendimi kurşuna dizerim.
(Hakikatleri bulamayanlar, merasimi din edinirler... ''Hasan Lütfü Şuşut'')
KURBAN BAYRAMI
(En büyük ağaç bir zamanlar küçük bir fidandı. En uzun koşular, bir adımla başladı...
“Lao Tzu”)
/ Ve bütün zamanlar; bilge Konfüçyüs’ün arkadaşı.
Bütün hikayelerimizin ve yaşama dair serüvenlerimizin sığdığı ve bulutları yakan alev dilli alıcı kuş soluğuyla gelip geçtiği, o devasa zaman; bir ''Saniye'' ile başladı... /
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!