Nesi var bunların böyle...
Yollarda, parklarda, meydanlarda;
Gözleri yere çakılı,
Gri taşları sayar gibi.
Ören yerlerine mahkum,
Soğuk, kabartma yüzler sanki...
İçimi karartma kalabalık.
Nesi var bunların böyle...
Kimi konuşur kendinle,
Hesabı bitirememiş henüz;
Evinde, ya da işinde.
Dilim varmıyor; hayali fener demeye!
Ama andırıyorlar inadına,
İçimi karatma kalabalık.
Nesi var bunların böyle...
Ayaklı kaygıların siyah perdesi,
En son ne zaman güldünüz?
Kıyıda, köşede bir ışık da mı yok.
İçine dönüp durma,
Saldır kabuğuna, sınırlarını zorla!
Karartma içimi kalabalık.
Nesi var bunların böyle...
İki ayağı üzerinde yürüyen varlık.
Dik dur, benim insanım.
Neyse ki; dağıldı kasvet...
Birden, çocuk cıvıltıları;
Gençlerin taşkınlıkları, içimi doldurdu.;
Köşeden uzattı başını taze umut!
Kayıt Tarihi : 26.12.2006 16:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
lüks olan her şeyi bir ihtiyaç sanıp
peşinden koşan üç kuruşun hesabını yapmaktan hayatın en güzel yanlarını kaçıran insanlarla doldurdular güzelim ülkeyi
TÜM YORUMLAR (1)