Bıraktığın yağmurla yaşlandı şehir
Balkonlarda esmer iklimi gözlerinin
Yokuş yukarı bir ruzgardı eski
Evler adsız tüm kapılar bizim
Bir akşam ağzı degişik otlar kokuyor
Son gölgeler su içiyor yalnızlığımdan
Bu taksim akıllara ziyan bu başlarken biten
Bu makam ancak ikimizin...
Bir yaz ertesini özlemeye baslamaktı
Arasız mevsimler dönüşü deniz aşırı uzak son kasabasında
öğle uykusunun...
içindeki çocuk hep hastadir loş zamanlara düşkün
Aryaları pazartesi sabahı da umarsız
Ansiklopedi sayfası kokulu bir gün sessizliğinde
ilk aksam haylazı kırlangıçlarını bekleyen
Adına yalnızlığının...
son rüyadan uyanmadan elime tutuşturduğun
akşam ışıklarını alıyorum koynuma
yokuş boyu apartmanlar ayaklarıma misafir
sen tüm çocuk halinle sarı pencerelerde
hevesli serçenin umuda yankesiciliği
son rüyadan uyanmadan yüzünü buruşturduğun
akşam sorgularını asıyorum boynuma...
sokaklarda kaybolurken soluğumun sıcaklığı
uykuya dalıp giden evlere kıskanç
bir yaşamak tutkusuyla çözdüğüm soruydu yüzün
altı çizilmiş seslere muhtaç tek özlemimdin
yoluma çıkan hiçbir yağmura teslim olmadan
zamanı donduran bir bahçe yaptım gözbebeklerime
seninle kalsın diye son kıpırtısı kirpiklerimin...
"ayak ucumda çocuk gülüşlü kumru
başımı nereye çevirsem aynı mavi
yanımdan eksik etmediğim yokluğun da"
Kayıt Tarihi : 22.5.2017 18:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!