Şelâledir Ay ışığı saçların
Ellerimin damla damla düştüğü
Altın,gümüş,pembe renkli taçların
Af makâmı aşka dâir suçların
Şelâledir Ay ışığı saçların
Bir ahid ki okul çağı fırtına
Zihinlerde münire parlaklığı
İnci düşler düşmüş avuçlarına
Ay ışığı ümit vurmuş sırtına
Bir ahid ki okul çağı fırtına
Can kafesim cansız kuşlar çırpınır
Şah damarı çırpınır ya boyunda
Öyle titrek,öyle uç,öyle sınır
Mahsur kalsam Ay ışığı koyunda
Öyle mechul,öyle gaib,öyle sır
Can kafesim cansız kuşlar çırpınır.
Haziran güneşi miydi doğduğun?
Zaman yutmuş pörsümeyen yılları
Ay ışığı karanlığı boğduğun
Solmaz Ay ışığı,solmaz olduğun
Haziran güneşi miydi doğduğun?
Pembe ne giderdi Ay ışığına! ..
Saftı,berraktı,aşkı tanımazdı hiç
Kalem tutan bakire parmağına,
Yasak bir el düşmedi yanağına
Pembe ne giderdi Ay ışığına! ..
Hey kuralsız,hey amansız mâsivâ
Hey dumanlı,efkarlı şâhikâ hey!
Özgürlüğü kana bulanmış livâ
Göz yaşında arşa susamış duâ
Hey kuralsız,hey amansız mâsivâ!
İstanbul ki pınar ağzı bengisu
Sakın içme ve yasakla,susama!
Su ki kaynar kılıçların dengi su
Ay ışığı bu şehir kan rengi su
İstanbul ki pınar ağzı bengisu
Güneş koyulaştı İstanbul oldu
Asıldı yıldızlar ibrişim iple
Sivri bir karanlık göğsüme doldu
Dost şehir karşımda harami tiple
Ay ışığım nerde,pembeye noldu?
Güneş koyulaştı İstanbul oldu
İnleyen dev anfi ortasında dur
Göz kesilmiş,kulak tutmuş inatla
Uzak uçlar mı vuslat avucudur
Ay ışığı gölge avla,nefes vur!
İnleyen dev anfi ortasında dur.
Kayıt Tarihi : 15.6.2007 16:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!