Bir kelime arıyorum —
artık hiçbirine inanmıyorum.
Sözlükler dolusu sessizlik var içimde,
her biri senin susuşuna benziyor.
Bir pencere önündeyim,
cam buğulu, nefesim eksik.
AY yukarıda,
ama ben ona değil,
onun altındaki gölgeye bakıyorum.
Orada kaldın sen,
ve ben orada durdum.
Her gece,
aynı cümleyle başlıyor yorgunluğum:
“Bir daha görsem bile, hiçbir şey değişmez.”
Ama değişiyor —
her şey biraz daha benziyor sana.
Bir duvar, bir rüzgâr sesi,
bir sokağın karanlık kokusu…
Hepsi aynı yerden geçiyor kalbime.
Yüzümde senin unuttuğun bir gülüş var,
artık bana ait değil.
Bir anıya dokunuyorum —
soğuk, kırılgan,
ve hâlâ canlı.
Zaman bir şeyleri alıp götürmüyor,
sadece taş gibi ağırlık yapıyor içimde.
Konuşsam kırılır,
susarsam büyür bu sızı.
İkisi de aynı yere varıyor sonunda:
sensizliğe.
Bir şehri geçtim bu gece,
her ışıkta biraz durdum.
Hiçbirini hatırlamıyorum,
ama senin gidişini hâlâ ezbere biliyorum.
Ve AY…
her gece biraz daha uzaklaşıyor benden.
Belki de hiç yaklaşmamıştı.
Belki de hep oradaydı —
benimle dalga geçen o beyaz soğuklukta.
Bir gün biri bu şiiri okursa,
kelimelere değil,
boşluklara baksın.
Çünkü ben seni oraya gömdüm.
Ve orada hâlâ nefes alıyor —
sessiz, ağır,
ama diri.
AY yukarıda.
Ve ben,
AY’ın unuttuğu bir anı kadar yalnızım.
Kayıt Tarihi : 13.11.2025 13:27:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!