Ay'da Ay kayıkçıları Şiiri - Akın Akça

Nerden kopup da geldi Ay;
bir tutam şamfıstığı tencereye ve gel-git ve dolun;
kaç da yıl 6 kere daha altıda bir?
Hala orda

Ay'da Ay Kayıkçıları var.
Görünmez mağaralarında bileşimin,
hazırlıklar mı yapılacak gölgeli kalın
duvarlara teğet; şanlılar.

Ay denizleri birleşiyor bazı vakitler,
oluşan bir göl belirliyor kanallarını Europa'nın,
katman altı suları, buzun üstünde suyun
yüzmesi gibi, suyun üstünde buz Ve meydanlıklarda, panzerler, kafalarda bereler...

Koşup geçiyor incece göldeki kayık saçlı sakallı mağara adımıyla içindeki
Çok ilginç teflonda düşünen karıştırıcı tahta kaşık
için kübik küçük parçalara ayırıp tasvir edişler ve atış aşık.
Gönderici rampalara yine de sıçrayıp duruyor kaçık..

Rahata gelince, bir kızıl ampul,
Gepetto'nun balina karnı yazı masasında ve telaşe.
Nem ve yağ yağdanlıktaki devam, dalkıran; mürekkepte
tüy kalem, bilgi gibi ve az da şüpheci -malikane koridoru üzere, bazıları asla dalkırmadı!

Koşup geliyor dönen topak;
bir vakitler çok şey ayrıldı, bir vakitler gene çok şey ayrıldı:
koyu sıvı ve buhar gezegenler, kıta adaları, hepsi de insan da.
Sanki bu bitmeyişte hep birleşmeye tomurcuklanıyorlar.

Ne için daha fazla hayal kurabilirsin
senin olmayan bir beynin elleri, boğum parmakları?
Ya da en azından ilk canlı moleküle kadar;
Ve bir limon sineği virüs, girince canlanan.

Ay'da Ay kayıkçıları var.
Kızgın tereyağına küt metal bıçağın
örümcek ipinin çeliğe kat da katı asansör; etkileşim
asimetrik ortaya çıkıyor.

Kayıkta tıpa çıkarmaya çalışıyor
gölde
gölgeler
her simetri için.

Göktaşları bombalarken
azık incesi, katman fazlası atmosferi;
meteorlar sağ, ulaşamayan bir sazlıkta, k.deliğin olay ufku
ve selamet meteorit, yere ulaştı, yukarda inerken kaldı canı.

Tek jokeri
tıpa çıkarmaya çalışan eller değil.
Bir bitki duvarı hızla inşa halinde,
{{donup kalışının/ yıkılması kolay.

Ve gene yukarıdan bakıyoruz işte netliğe,
tekrar döndürmek için.
Ne biçim bir iş
köşegen çılgınlığımız…