Suya düşen taş incitir maviyi
Yitip gider yaşanmamış bir ömür gibi…
Ey kayayı sevdasıyla oyan su
Hasreti uyutamaz mısın
Bari geceleri…
Yanağının alındayım
Dönebilmek o dönüşü olmayan yollardan
Sürekli bir aldanış bir daha bir daha
Hiç bitmeyecek gecelerden bir sabaha
Çikabilmek ve sevmek durmadan usanmadan
Konuşmak konuşmak gözlerle fısıltılarla
Devamını Oku
Sürekli bir aldanış bir daha bir daha
Hiç bitmeyecek gecelerden bir sabaha
Çikabilmek ve sevmek durmadan usanmadan
Konuşmak konuşmak gözlerle fısıltılarla
ANLAITILANLARI DUYMAK İSTERSEN…
Taş gibi bir sevda düşmüş gönüllere.
Bir ömür boyu vuslata hasret
Bir ömür boyu hasrete sabır gösteren su gibi akıp bitmede yıllar…
Ufacık bir taş olup koca yüreklerde yok olmak mı?
Koca bir kayayı, vuslata ermek hayaliyle aşmak isteyen ve sabrın sonunda murat dileyen çağlayanlar gibi coşkulu sevdalar mı?
Hep bir özlemin ninnileridir, gönüllerden dillere dökülen türküler…
Ruhumuzun karanlık yanının feryadı yarım kalmışlıkların çığlıkları…
Hep umutla beklemek, sığınılacak en güzel teselli…
Nasıl anlatsın dil, nasıl söylesin meramını, yanında sevilen olmayınca?
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun.
Hikmet Çiftçi
16 Şubat 2016
Yüreğinize sağlık saygılar ...
seni anlat,kıyılarını
kutlarım
namık cem
Naime hanımefendi.Kardeşim.
Sizin şiirlerinizi okumak inanın bana huzur veriyor.Şiir okuduğumu tam tamına hissediyorum.Şiirlerinizin en cazip yönü ise tarzınıza yakışan olağan üstü üslubunuz.Sizi canı gönülden tebrik ediyorum Saygı selam ve muhabbetlerimi arz ediyorum.Tabiki sayfamı süslemesi için sayfama alıyorum.Sevgiler kardeşim.
Naime hanım özde sevgiyle sözde sevgiyi ayıran, seven ve sevilenlerin yüreğine su serpen, bu güzel çalışmanızdan dolayı sizi ve sevgi dolu yüreğinizi yürekten kutluyorum. seven ve sevilenlere, tabi ki bir de size selam olsun......
Bu güzel şiire yürek burukluğu hakim olmuş oysa içinde coşuyor sevda aşka dair Bir ses istiyor yürek ,seni anlat çık uykudan uyan farket.. diyor.
Öyle içli ki dizeler bir el ver yeter gölgede kalma sana yüreğine ışığım diyerek dövülmüş demirin çıkardığı yankılı ses misali haykırıyor gör artık beni diyor , umudun benim ben sevgiyim Kır kabuğunu ..
Duygu yüklü şiirdi Kutlarım bu güzel yürek sesini ve güçlü kaleminizi Naime hanımcım ..ant10
Sevgimle
Av! Avun! Avuntu
av olduğunu anlasa bile, avundu yaşamadığı mavinin anlık yansımasında
'Ey kayayı sevdasıyla oyan su'
kayayı oyan suyun kuvveti mi?- değil
su damlası oyabilir kayayı sürekli damlarsa
hasret damlar sürekli, o kalbe ki, sevdası bakidir
kaya olsa, taş olsa dayanamaz...
'gölgenin yanı başındaki ışığım ben' sense gölge,
gölge ışığın var oluşundan yaranırsa seni ben yarattım
Naime hanım, devam edebilirdim bu iki dizenin ışığında, ama Reziye Gencevi'nin iki misrasıyla bitirmek istiyorum:
Aşkı balıklardan öğrenmek gerek
Sudan ayrılırsa, ayrılır canı...12. yy da yaşamış R. Gencevi
AVUNTU !
Aşk avunmak için mi yaratılmıştır acaba,diye sordum kendi kendime;yanıtını veremedim.
Şiir diye adlandırılan ve tanımları kadar uğraşanları da çok olan en gözüpek,en dirençli bu tür'ün ereği kendisinin bir yapıt olarak oluşturulması olduğu kadar en açıklanması güç olan düşüncelerin,duyguların da dili olmasıdır.
Littre bu olaya 'dizelerle yapıt oluşturma sanatı,der.Oysa Voltaire biraz daha ileri giderek şiir için 'ruhun anlamı' tanımlamasını yapar. Ne ki daha çarpıcı vurgular da yapılmıştır şiir için.Örnekçe Mallarme -ki Sembolizmin öncülerindendir,ölümünden birbuçuk yüzyıl önce şairliği onaylanmıştır- 'en kutsal anlamıyla her şeyin kaynağı olan Tanrı'nın ,söz'ün ta kendisiydi,der şiir'e.
Naime ÖZEREN de bir şairdir.Karanlık ve anlaşılmaz kılan tüm öğelerin şiirine girmesine olanak tanımadığını söyleyebilirim. Şiirlerinde hangi duyguya vurgu yaptığını iyi bir okursanız eğer ilk bakışta duyumsayabilirsiniz.
AVUNTU da böyle bir şiir işte.Yepyeni görüntüler var dizelerde.Aşk olgusuna dönük gereksinimin,hayranlığın kolay rastlanmayacak türden deşifre edildiğini görüyorum dizelerde.Ayrıca sevdanın olağanüstü tadının yayılışı da.
Şiirin çekiciliği salt aşk'a vurgu yapıyor olmasından değil,finalindeki kendine özgü yaratılan dille sevecen bir istemden de geri durmamasından kaynaklanıyordu. Avuntusu olan sevdalısına 'ömrümün çağlayanı' ad tümlemesini takan şiirdeki İç Ses:
''...
Çözülsün sözcüklerin bağından
Ninni yerine seni anlat bana… ''
diyerek asıl gerekli olanı istemeyi çok masum bir gereksinim olarak görüyordu.
Çok güzel bir şiir daha okuyarak ayrılıyorum Sayın ÖZEREN'in sayfasından.
Nicelerine.Erdemle.
güzel bir şiirdi.
derin duygulu umut dolu bir anlatım
kaleminize sağlık
Rabıtalı hayatlar yaşar insanoğlu...ilkinin bir olmasıdır bu...sonra bölünmeler ve yalnızlığa el sallama...acıdır vedalar ama,kaçınılmazdır da...yoğrul yoğrul dur işte...yapacak bir şey yok...dedim kendimce..
Kutluyorum,vefalı kalemini örtmenim..selamlarıma...
Bu şiir ile ilgili 91 tane yorum bulunmakta