Avuç içindeki Sevgi Şiiri - Arzu Züngür

"Avuç İçindeki Sevgi" Şiirinin Hikâyesi Bu hikâye, sevginin her zaman büyük sözlerle, gösterişli hareketlerle anlatılmadığını, bazen en küçük şeylerin en büyük anlamları taşıdığını anlatıyor. Serhat, sevgisini büyük cümlelerle ifade eden biri değil. O, sözlerden çok davranışlarıyla, küçük ama derin anlamlar taşıyan hareketleriyle sevgisini gösteren biri. Kimse fark etmez belki, ama sen bilirsin. Ne zaman bir araya gelseniz, avucunda senin için sakladığı bir şeker, bir avuç çerez olur. Kimse için değil, sadece senin için. Çünkü Serhat için sevgi, göz önünde sergilenen bir şey değil, yüreğinde taşıdığı ve sana sunduğu özel bir şey. Ama bu sadece onun sevgisini gösterme biçimi değil. Bu aynı zamanda senin nasıl biri olduğunu bildiğinin de bir işareti. Çünkü sen küçük şeylerle mutlu olan bir insansın. Büyük gösterişler, abartılı sözler değil, samimiyet, içtenlik ve küçük ama anlam dolu hareketler senin için en değerlisi. Ve Serhat bunu biliyor. Senin bir avuç içindeki çereze bile çocuk gibi mutlu olacağını, o şekerin aslında senin kalbine dokunan bir jest olduğunu biliyor. Bu yüzden belki o bunu büyük bir şey olarak görmüyor ama senin gözündeki ışığı, içindeki sevgiyle aydınlatıyor. O, sevgisini büyük gösterişlerle anlatmaz. Ama sen onun gözlerine baktığında, ellerindeki küçük ikramların arkasında saklı sevgiye şahit olursun. Bu hareketi, sessiz ama derin bir sevginin göstergesi. Belki kelimelerle anlatmaz, belki "Seni düşünüyorum" demez ama avucunda tuttuğu o küçük şeyle, seni ne kadar önemsediğini gösterir. Çünkü onun sevgisi sessizdir ama gerçek, kelimesizdir ama derin. Ve bu yüzden o şeker sadece bir şeker değildir. O çerez sadece bir ikram değildir. Bu, "Seni önemsiyorum", "Sen benim için özelsin", "Sana değer veriyorum" demenin Serhat’a özgü bir yoludur. Gerçek sevgi budur. Sözlerden çok, küçük ama unutulmaz anlarda saklıdır. Ve belki de en güzel sevgi, küçük şeylerle mutlu olan birine, en saf haliyle sunulandır.