AVRUPA ŞİİRLERİ

AVRUPA ŞİİRLERİ

Osman Erdoğmuş

Avrupa ve Amerika medeniyeti zulüm ve sömürü üzerine kurulmuştur. Kendilerini insan hakları savunucusu ve çağdaş gördüklerine hiç bakmayın. Menfaatlerine dokunmadığınız ve sömürü düzenine çomak sokmadığınız müddetçe sizinle bir problemleri yokmuş gibi görünürler. Hele çıkarlarına bir dokunun size dünyayı dar ederler. Adeta doğduğunuza pişman ederler.
Mesela dediğinizi duyar gibi oluyorum. Örnek aramaya hiç gerek yok. Mevcudiyetleri bu konuda en büyük delilleri. Tarihteki kahpelik ve kalleşliklerini irdelemeye hiç gerek yok. 1915 de bir kısmı yedi düveli yanına alarak üzerimize geldiğinde, bir kısmı ile de dost ve müttefik idik. Düşman olan bize dört koldan saldırırken, dost görünen de içeriden içeriden kuyumuzu kazıyordu.
Dünya değişti, tarih değişti, Avrupanın sınırları değişti ama bir türlü İslama ve Türklere bakış açıları değişmedi. Haçlı zihniyetini hep içlerinde sakladılar. Bizi bir kaşık suda boğmak için her türlü melaneti işlemekten vazgeçmediler.
60 yıldır bizi kapılarında bekletiyorlar. Yapmadığımız kanun, çıkarmadığımız kararname, aşındırmadığımız kapı kalmadı. Ne hikmetse bir türlü istedikleri olmadı. Yada istediklerini bir türlü yerine getiremedik. 20. asır beklemekle geçti bizim açımızdan. 21. asırda sanki biraz hareketlendiler. Ha aldık ha alıyoruz durumuna geldiğimizi zannettik. Mateessüf bir türlü içeriye giremedik.
Ak Parti hükümetleri zamanında da bir hızlı giriş yaptık. bu sefer olacak galiba dedik. Dedik ama yine olmadı. İçlerindeki düşmanlıklarını kinlerini ve nefretlerini de her zaman açığa vurdular. PKK konusunda her zaman teröristten yana oldular. Bizi onları öldürmekle suçladılar. Masaya oturmamızı istediler. Suç işletip Avrupaya sığınanlara her zaman kol kanat gerdiler.
Demokrasi havarisi kesilen ve her fırsatta bunu dillendiren Avrupa 15 Temmuzda yine düşmanca tavırlar sergilemeye devam etti. Adeta darbecilere niçin bu işi beceremediniz diye bozuk attılar. Halen PKK ya, PYD ye, DEAŞ a ve her türlü terör örgütlerine alenen destek vermeye özellikle silah, araç ve gereç vermeye devam ediyorlar.
Millet olarak bıktık bunlardan. Ne samimiyetlerine, ne de medeniyetlerine inancımız kalmadı. En kısa zamanda bu sevdadan vazgeçelim. İngiltere gibi biz de referanduma gidelim. Milletimiz son noktayı koysun. Zalimden merhamet dilenmek zorunda kalmayalım. İnanın benim çok gücüme gidiyor. Her seferinde bir dizi yaptırım ve küstahça tehditlerden kurtarın bu milleti.
..

Devamını Oku
Selim Temiz

Güneş büyülü ufukta; açmakta ilk gün gibi aşikar
Akan yıldız yağmuru; altında yürekli on bir adam.
Lider kesilir sahada aslan; korkma arkana yaslan
Ali Sami YEN, Bayrak açtı; Günberide anlı şanlı.
Taraftar tek yürek akıyor; zaferi şarkılarla kutluyor,
Asya-Avrupa şaşkın; yayılacak tüm dünyalara aşkın
Sürecek bir şarkıdır; Sarı-Kırmızı Aslan Galatasaray
..

Devamını Oku
Vahap Karapınar

Gençliğini Avrupa sevdası almış gidiyor.
Kimi para sevdasına bürünmüş çalışıyor.
Kimi okuyup adam olmak için koşuşturuyor.
Sorarım size,bu Kayapınar nereye gidiyor?

Avrupa avrupa dedik,benliğimizi yitirdik.
Bir nesil değişti,anayı babayı unuttuk.
..

Devamını Oku
Ekrem Şama

Biliyorum, çünkü tarih okuyorum;
Böyle gidişle bu Avrupa uçurum...

(İstanbul:12.12.2004)
..

Devamını Oku
Şevket Coşkun

Avrupa Birliği’ne giriyoruz maaşallah
Gayrı akıllanırız bundan kelli inşallah
Memuru coplamayız,öğrenciyi dövmeyiz
A Birliği duyarsa sonu nolur maazallah

Ramazan davulcusu tokmağını tıklamaz
Gecenin bir yarısı uyuyanı haklamaz
..

Devamını Oku
Ahmet Karakılıç

Dost görünüp pusuya yattı pustu
Tam doksan üç yıl sustukça sustu
Sonunda içindeki zehri kustu
Hain Avrupa zalim Amerika

Bozuk dur ruhunuz aç dır gözünüz
Ha biriniz hada sizin hepiniz
..

Devamını Oku
Doğan Şahin

“Ez Kurdım..”
Derdi ”
Dilim çalındı..
Hangi koşulda söyleyecektim derdimi? ,
Aslında sevmediğimi mi çalmayı?
“Ancak sen çekince anlayacaksın ” derdi..
..Neden çalmıştın benim dilimi, matbaasının
..

Devamını Oku
Mehmet Demir Atmalı

VURUN TÖREYE Mİ, VURUN KAHPEYE Mİ?
—İnsan yaratılışından bu yana, birlikte yaşayabilmek için ilişkilerini bir takım kurallara bağlayarak huzurlu yaşamaya çalışmıştır. Bu yetmemiş, Tanrı tarafından gönderilen Elçiler ve Kitaplarla kurallar konulmuştur. Binlerce uyarıcı gönderilmesine rağmen yine insanlar ıslah edilememiş, haksızlıklar, namussuzluklar, vahşetler devam etmiştir. İnsanın yaşamı çeşitlendikçe, suçun çeşidi de artmış, yeni kurallara ihtiyaç duyulmuştur.
— İşte bu kuralların yazılı olan kısmına YASA, yazılı olmayanlarına TÖRE diyoruz. Törelerin, halk arasında yazılı olan yasalardan daha etkili yaptırım gücü olduğunu görmekteyiz. Aslında yasalar dahi kaynağını Törelerden alırlar. Ulusları, toplumları birbirinden ayıran kültür öğelerinden biri de TÖRELERDİR. Ulusların Töre, bir başka deyişle Örf-Adetleri de birbirinden farklıdır.
—Türklerde Misafirperverlik, Namus anlayışı, Karşılıksız verebilmek, Büyüklere saygı, Küçüklere sevgi, Güvenirlilik, Sözünde durma, Kıskançlık, Bekaret, Ahde vefa gibi öğeler, öne çıkan önemli Törelerden sayılırlar. İnsan hayatının her alanında Töreler karşımıza çıkar. Töresiz olunmaz, Töresiz yaşanmaz. Töreler yoksa; Kural da yoktur, Töreler yoksa; Kimlik de yoktur, Kimlik yoksa; Millet de yoktur, Aile yoktur, Fert de yoktur. Töreler bir günde oluşmaz, asırlarca deneyimden sonra toplum hayatına girer ve topluma yön verirler. İslam Dini dahi, Kitap ve Sünnetten sonra “İcma-ı Ümmet’e” başvurulmasını emreder. İşte “İcma-ı Ümmet”; toplumun üzerinde anlaştığı uygulamalardır ki; hem İnançtan hem Törelerden beslenir. Aynı zamanda Ümmetin üzerinde birleştiği kararlar da yine töreyi teşkil ederler. Bu nedenle Törelerin kutsallık yanı da vardır. Çünkü kaynağını inançtan da alırlar. Onun için her aklına esen Törelere saldıramaz ve hakaret edemez. Töresizler derhal Karşısında Törecileri bulular. Ama ne yazık ki, Törecilere topyekün saldırı devam ederken Tereciler(ot takımı) revaçtadır.
—Batı toplumlarında ENSEST EVLİLİK(aile içi evlilik; bacı-kardeş evliliği, baba-kız evliliği, anne-oğul evliliği) normal karşılanan Törelerdendir. Homoseksüellik ve erkeğin erkekle evlenmesi gayet normal karşılanır. Alman Erkeğinin yanında karısını öpmeniz, karısını beğendiğiniz anlamına gelir ve erkek size teşekkür eder. Gurani(Kürt Türkleri) ve Turani(Türkler) ler’de aile içi(ensest) evliliğe asla rastlanamaz. Anadolu’da nadiren rastlanan “aile içi evlilik” yapanların kökenini araştırırsak, Türk olmadıklarını görürüz.
—İran-Pers toplumunda; “ay halinde” kadına ters taraftan yanaşmak gayet normal karşılanır ve Hadis kitabı olarak saydıkları Humeyni’nin kitaplarında bu durum dinen mubah sayılır*. Saatlik, günlük, haftalık, aylık, senelik “mute nikahı”(para karşılığında geçici evlilik demektir) adı verdikleri dini nikahları vardır.
__Yine Almanlarda toplum içinde sesli olarak gaz çıkarmak ayıp sayılmadığı gibi, daha yanınızdaki size “yarasın” der. Anne-Baba-Oğul Kız, Nine-Dede, Birinci Dünya savaşındaki çakaralmazlar gibi “tang, tung, çaf, çuf, pıs” gibi seslerle biribirlerini şereflendirirler. Onlara göre tam tersine geğirmek ayıptır. Ağzından yellenmiş gibi kabul eder ve ayıplarlar. Türklerde tam tersine geğirirken; “yarasın” derler, yellenirken ayıplanırlar. Hapşırırken; “çok yaşa” denilir. Türklerde yemekten sonra diş kurcalama normal karşılanırken, Almanlarda ayıplanır. Türkler birbirlerine “hal-hatır” sorarken; “çoluk çocuk nasıl” derler. Bu durum Almanların çok tuhafına gider. “Bu Türkler var ya; birbirlerine “hal-hatır” sorduktan sonra “çoluk çocuk nasıl” diye soruyorlar, ne tuhaf şey” derler. Çünkü Almanlarda Anne-Baba tek yaşar, çocuk 18 yaşından sonra evden ayrılır kendi başının çaresine bakar. Yani Aile denen bir müessese yoktur. Türklerin Sigortası, Can Simidi Ailesidir. İşte bütün saldırıların altında bu “Aile Çatısını çökertmek” yatmaktadır. Aile çökerse, Millet de çöker, Devlet de çöker.
..

Devamını Oku
Eyyüp Sönmez

Kara kartalım
Burda sana kimse rakip olamaz
Ne galata ne fener ne de trabzon
Uç uç avrupa ya uç
Sana burda rakip yok yok
Bekle bizi bekle bizi avrupa
kara kartal geliyor
..

Devamını Oku
Haydar Meriç

İnanmıyorsan bak tarihe
Okuman yazman yoksa sor dedene
Anlatsın sana atalarını kim koydu kefene
Sana cennet vaad etseler de
Onların gözü ananda, avradında, taşında, toprağında…

Muteber olmayan zamanı almışsın yanına
..

Devamını Oku
Abdulvahap Altay

kalesinden bakınca kuş bakışı manzarası
deniz gibi görünür o yemyeşil ovası
uzaktan görüntüsü sanki kartal yuvası
nakışlı minareler,medreseler cabası

deyrulzafaran,dara,ulucami ve kırklar
her birisi ap ayrı bir tarih anlatırlar
..

Devamını Oku
Oğuz Düzgün

Joanne Kathleen ROWLING İngiltere Chipping Sodburry’de dünyaya gözlerini açtı. İlerleyen zamanlarda ailesiyle birlikte Bristol'e, daha sonra da Chepstow'a taşındı.
(http://tr.wikipedia.org/wiki/J.K._Rowling) Çocukluğundan itibaren İngiliz kültürüyle yetişti doğal olarak.Etrafında gördüğü tarihi binaların tasvirlerinden tutun da Hıristiyan ve Avrupalı bir kültürün etkisiyle belleğinde yerleşen Latince sevgisini yansıttı Harry Potter adlı romanına.

Dünya gençliğini, yeni bir fantastik dünya inşasıyla evrenselleştirmeyi başardığı Anglo-Sakson ve Latin kültüründe eritme hamlesiydi aslında onun yaptığı.Rowling belki de bu ulvi gayesinin farkında değildi şuuraltının istila ruhundan habersizcesine.Aslında herkesin hakkıdır kendi kültürünü başka ruh dünyalarında yeşertmeye çalışmak.İşte JK Rowling de belki bilinçsizce girişti bu işe.Ancak onun yetişme ortamını; yetişme tarzını da içinde barındıran fantastik çikolatalarla süslenmiş edebi sesi, tüm dünya gençlerinin ve çocuklarının aklını çelmeyi başardı.

Evli ve iyi bir anne olan yazarın hayat serüveninin birkaç adımı İngiliz mimarisinin en güzel tarihi örneklerinden de geçmişti.Liseyi okuduğu Wyedean Comprehensive’den tutun da Exeter Üniversitesinin mimari yapısına kadar şuuraltı tam bir Anglo-Sakson kültürüyle depolandı.Exeter Üniversitesinde öğrenim gördüğü yıllarda Fransa’da da öğrenim görme imkanı elde eden yazar, hem Fransız diline hem de Fransız kültürüne bir aşinalık kazandı.Aslında o, bu eğitim hayatı boyunca Harry Potter romını oluşturacak unsurları da beyninde, kalbinde ve ruhunda biriktiriyordu.

..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Yeryüzünde Amerika, İngiltere, Avrupa kağıt üzeri zırt pırt yazılanlarla huy edindikleri ahlak dışı ticaret, ahlak dışı saldırı, ahlak dışı kışkırtı, ahlak dışı cezalıları kurtarışı cirit atıyorlar vatan yüreklerinde, doğayı zina etmekte, insan haklarını ezip geçmekte… Kanun açıkları diyerek bu terörlüğe cüretlerinden hepsini şiddetle kınıyorum! Çocuk ticaretini bırak çağrısı bu!

Hayvanlar, çocuklar, milli değerlerde maddi, manevi geçerli olmak üzere, ülkeler arası kaçakçılığın suçüstü yakalanması yetmiyormuş gibi, çocukların davar gibi süründürülmeleri karşısında daha hala; ‘burada sefil büyücek, bizim zenginliğimizde rahat büyüyecek’ diyen Amerikalı, Fransız çocuk ticaretçisi bu eşkiyalara suçlarının içeriği olarak, sözüm ona evlatlık keyfiyeti de dayatarak kaçırılmak istenen ülkelerde bu çocuklar için beklenti olarak:

- ilaç için denek, plastik ameliyat için denek, psikolojik, bedensel, ruhsal işkenceye denek, organ bağışı için denek, savaşçı olarak denek, kiralık katilliğe hizmete denek diye sayısızca suçlamalar sayılmalı…

İngiltere’de sadece 1700’lü, 1800’lü, 1900’lü yıllarda bu denemeler şuursuz boyutlarda, özürlüler dahil, ispat olarak yeterliliği geçerli kılınmalıdır! Bu ticarete hangi ülke akıl üretici, hangisi uygulayıcı diye sormanın önemi olacak, tazminatı ağır bedellerle ölçülecek olarak:
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Her ülkenin kendine özgü bir anlayış kıvraklığı var olduğunun hislerime kaydı vardı, daha küçük yaşlarda. Kaydettim sürekli, memuriyet, sivil, hukuk ve serbest yaşam diyerek izlenimleri raflara yerleştirmek isterdim hep. Ev hanımı özelliğim öne çıkardı kendince dönem dönem. Hiçbir şey bilinen değil, tek bilinen, ayrıca bir yazılı anlaşma, ara sıra sözlü anlaşmalarda dikkate alınır, hoşa giderse. Memuriyetten yazılı bir haber daha kolay ve rahat bir anlayışa sığdırılabiliyor, o da kısıtlanabilir hürriyetine ulaştırılıyor yenilerde.

Bir anlayışa sığdırabilme diye ilgilendiğim, serbest yaşam konumu altında örneğin toplamayı denemiştim;

Aile ilişkisi, ev kime ait ise orada, eşler arasında, gelir düzeyi etkilenim kazanabilir an ve an
Aile ilişkisi, ev kime ait ise orada, komşular arası ilişkiler yorulmasın özeni belirgindir bazen
Alie ilişkisi, ev kime ait ise orada, alış verişte, seyahatte yurt içi veya yurt dışı ayrıcalık olur
..

Devamını Oku
Perihan Pehlivan

2015 giderken acı hikayeler bıraktı ülkemin insanlarına ve 2016 gelmeden kar geldi. çilelere belendi, zengin fakir herkes. Kimi fakir kömür derdinde kimi evsiz yaşam mücadelesinde kimi yolcu trafikte arabası olan olmayan herkesi trafik çilesinden payını aldı. 2015 yılı top, tüfek işgal kan kin diktatörlerin çarpışması ile mülteci yılı oldu. Çocuklar öksüz kaldı, kadınlar dul. Açlık sefalet diz boyu. Silah tüccarları bu yılda çok zengin oldu. Sadist yöneticiler tatmin oldu. Umutlar, top tüfekle vuruldu. Yarınlar çalındı geçmiş tahrip edildi, iktidarı ele geçiren her grup ülkelerinde kral kesildi. Abiler kızdı, kardeşler kuyruğa bastı. Terör terör doldu taştı. Asya yanıyor, Avrupa kanıyor ama dünya dönüyor. hava kirliliği, bozuk gıda, yanlış teşhis, çok ilaç radyasyon gariban milletleri telef etmeye yetti. Bakalım 2016 bunlara ne çareler getirir. Umut cebimizde. Sabır yüreğimizde

31 ARALIK 2015 İST
..

Devamını Oku
Ünal Beşkese

Orda bir dev var orada, adı 'Birleşik Devletler',
Sevmesek, istemesek de biz onun 'Bağdat Yolu'yuz.

Orda bir şeytan var orda, adı 'Avrupa Birliği',
Girmesek de, çıkmasak da, biz onun 'emir kulu'yuz.

Orda bir yer var orada, Ankara'nın zirvesinde,
..

Devamını Oku
İhsan Uncuoğlu

Dön sömürü kapısına
Eğer çıkarların uyarsa
Hep bizi eşikte tutma
Gidi gidi ulen Avrupa.


Yalan yanlış spikerler
..

Devamını Oku
İhsan Uncuoğlu

Ulen Gidi

Dön sömürü kapısına
Eğer çıkarların uyarsa
Hep bizi eşikte tutma
Gidi gidi ulen Avrupa.

..

Devamını Oku
Mehmet Tevfik Temiztürk

Ar çok önemli bir şey daima gereklidir,
Avrupa boş verse de mümin için her şeydir…

(1996)
..

Devamını Oku
Ramazan Eyigün

Festival kurulmuş gidelim bari
Sağ olsun geldiler Kaymakam Vali
Kimisi şehirli,kimisi köylü
Merhaba dostlarım sefa geldiniz

Her ana doğurmaz böyle bir aslan
Sağ olsun milleti topladı başkan
..

Devamını Oku