Yılanlar dört köşe,
Dans eder çiyan,
Akrepler pür neşe,
Raks eder yılan.
Cenazesi yeni gitti,
Bizim garip Yunus'un,
..
Sığmıyor Türkiye’m,sığmaz kabına,
Uzanıyor Asya’dan,Avrupa’ya.
Üç tarafı deniz,bir yarımada,
Dört iklim yaşanır topraklarında.
Nice medeniyet kuruldu onda,
Sahiptir o çok tarihi mirasa.
..
Siz özgürlük naraları atanlar,
Şehidim giderken keyif çatanlar,
Vatan ekmeğini yiyip yatanlar,
Bu bayrak size kaşın çatıyor.
İmralıda dostunuz var görüşün,
Muhabbet eyleyin hatta gülüşün,
..
Aşk ve Rakı
şimdi, boğazda olmak vardı
kız kulesini karşına alıp
önüde lüfer ve rakı
bir yanın avrupa
bir yanın asya
..
N ede güzel ifade bulmuş sizde memleket özlemi
İ nan başaramazdı kimse bu gözlemi
G önül gözüyle bakmak budur işte
A nlar insan ancak avrupa,asya'ya gidişte
R azı olamaz hiç kaderine
Y olculuk başlar hemen derine
..
Dünya harikası ey güzel şehir
Bütün şehirlerin gözdesi sensin
Fethinle başladı yeni bir devir
Kudretin, servetin merkezi sensin
Yüce Mevlam seni nede bezemiş
Tabiatta eşsiz bir cennetsin sen
..
Neler girdi yurdumuza neler daha girecek
Neler gördü gözlerimiz neler daha görecek
Her kafada ayrı fikir her gözde ayrı ayar
Birisi doğrudur derse diğeri yanlış sayar
Kimisi testiyi kırdı kimi kadayıf yedi
Kimi gitti kimi geldi aldığım enkaz dedi
Gidenin yüzü karadır lakin gelen arattır
..
saydım geçenleri ikiyüzelli
izleri karışmış açılmıyor ki
duydum geçenleri gülüyor deli
yüzleri kırışmış açılmıyor ki
dambaşa dineldim çıktım seyrana
gelenler gidenler çarptı ceyrana
..
Uzanmış toprağa, vücudu, çehresi ak;
Tatlı bir gülümseme var yüzünde;
Dünyalara bedel, dünyalara müstahak;
Görmez bir daha, böyle ölüm, bu toprak
Kalk ey şehit, Ulus’un batmakta;
Boşa can ermedin hak yolunda,
..
Hala silinmedi atanın Avrupa’daki atının nal izleri
Nasıl düşürdüler gafiller Avrupa kapılarına bizleri
İhaneti desem,gaflet desem milleti idare edenleri
Kendinize gelin tarih affetmez asla ihanet etmişleri
Atanın adaleti zalimleri korkudan inim inim inletirdi
Gördüğün Filistin’de Irak’ta zulüm yok adalet vardı
..
Bulmuş keyfi ve neşeyi
Almış yanına Ayşe yi
Diyorlar dönmüş köşeyi
Bizim züğürt Süleyman
Eğlenmiş keyfine bakmış
Avrupa sıgara yakmış
..
Kalplere neşe dağıtır çınarlar
Güneş geçirmeyen yapraklarıyla
Huzurludur gelip geçen adımlar
İstanbul'un kaldırım taşlarında
Koku sunuyor pembe karanfiller
Doyum olmuyor güller sohbetine
..
Yeni bir yıla az kaldı. Giden koca bir yılın ardından, şöyle bir tebessüm edelim. Düşünelim içimizden biraz. Neler istedik, neler yaşadık? Ya da koskoca bir yıl içinden, ne hayaller kurduk? Ne sevinçler, üzüntüler yaşadık? Hepsi bir yana, sevdiklerimizle neler gerçekleştirdik? Koca bir yıl bize ne kazandırdı? Ne kaybettirdi? Hiç düşündük mü?
Ha gayret! Bitiyor. Az kaldı bir yıl daha yaşlanmaya.
Ha gayret! Bir yıl daha ömrümüzden, ömür vermeye.
Yollar da ne yollar; Çoğu yer yamalı bohçaya dönmüş halde karşımızda.
Bazen çukurlara girmemek için zik zak çizerek gitmeye çalışıyoruz. Ama nafile, sonun da çukurlardan birine girip, çıkmadan geçilmiyor yollardan. Sanki AB yollarından geçiyoruz. Zaten AB avutuluyoruz. Olmayacak işlerle kafamızı dolduruyoruz. Avrupa sevdasında olanlarla geçmişiz kendimizden, uyuşturuluyor beyinlerimiz bir bir. Bizim yollardan daha kötü yollar ve tuzaklarla dolu giderken; tren kazası olmuşuz, gider sanırken.
..
Farklı dil, din ve ırkta insanı ağırladın,
Saltanatlar devirdin sen yine yıkılmadın,
Tarihte ihtişamın, akıllarda sen kaldın,
Fatih’in sevgilisi nazlı şehir İstanbul.
Asya ile Avrupa iki küskün kardeşti,
El verdin, köprü oldun medeniyet birleşti,
..
Şiir severlerin hoşgörüsüne sığınarak bugün kendimi düzyazı ile ifade etmek istiyorum. Canım yanmış, kalbim kırık ve gerçekten çok üzgünüm. 'Düş Dünyası'ndaki bulutlardan yeryüzüne inme vaktidir bugün....
Türkiye'me bakıyorum bir tepeden. Ve gördüğüm manzara beni sadece mutsuz kılıyor. Bir yerde hata yapmak doğal ve insancadır aslında. Ancak hatalar üstüste gelirse, 'neler oluyor? ' diye de sorarlar adama. Popülasyonun %75'inin beklentiler içinde hayata sarılmış; 30 yaş sınırı altındaki gençlerden oluştuğu bir ülkede neden sürekli hayal kırıklığı ve umutsuzluk veriliyor bu insanlara?
Sağlık ve eğitim hizmetlerinde nitelik ve niceliksel açıdan sınıfta kaldığımız apaçık gözleniyor. AB'ye uyum yasaları çerçevesinde, hukuk sisteminde zaten doğru dürüst oturmamış olan taşları tümden yerinden oynatmışız. Ekonomik çalkantı ve krizlerden; iç-dış borç sarmalından; yeterince üretememek, ürettiğini tüketememekden; dengeleri giderek daha da hızla bozan adaletsiz gelir dağılımından; hantal bürokrasi tarafından yaratılan hizmet sorunlarından; hamaset söylemleri ile ülke yönetmeyi hayal eden anlayışlardan ve sonuçta namerde muhtaç olmaktan başını alamıyor Türkiye'm....
Olumsuzluklar üstüste geliyor. Yıllardır milli davamız diyerek bağrımıza bastığımız ama yanlış politikalar sonucunda ne ona ne de kendimize pek yarar sağlayamadığımız Kıbrıs, ne yazık ki diplomatik beceriksizlikler yüzünden elimizden kayıp gidiyor. Avrupa Birliği kapıları yüzümüze kapanıyor. Dış siyaset deneyimsizlikleri sayesinde Kuzey Irak'da edinilmiş hak ve pozisyonlarımızı yitiriyor ve hepsinden önemlisi, yepyeni bir dünya kurulurken 'masa'dan dışlanmakla kalmayıp düpedüz aşağılanıyoruz da. Bir milyar dolar için boynumuza yular takmaya çalışıyorlar artık! Öyle bir noktaya geliyoruz ki, oldukça geniş bir coğrafyada yedi düvele dağılmış ve her türlü zorluğa rağmen Türklük'le bağlantısını yüzyıllardır canlı tutma gayreti içinde olan; birkaç milyarı bulan sayılarıyla Türkçe konuşan Türk veya kendisini Türk addeden nüfusun da umutları bizimle birlikte dağılıp yok oluyor. Peki sonuç nedir? Yalnızca bedeller, bedeller ve yine bedeller....Kısaca kötü yönetiliyor, hemen her alanda verimsiz çalışıyor ve nihayetinde kocaman faturalar ödüyoruz. Oyun dışında kalıp sürekli cezalandırılmanın bedellerini ödüyoruz. O da yetmiyor, şu sıralar geçim kavgasına düşmüş olan gençlerin çocuklarına ve torunlarına geliyor sıra.
..
Hey sevgili yarim
İçindeki çocuğunu yaşatmasını bilen
Yoldaşım
Evrensel dünyam
..
Vatan sevgisi sözü tesbih oldu dilime,
Her şehit haberi yüreğimde kor benim.
Bakmayın millet olarak bu günkü halime,
Milletin geçmişini tarihten sor benim.
Millet olarak her yönden güzel ve şıktım
Millet olarak entrikalardan usanıp bıktım
..
Şeriat gelmez diyenlere, şeriat kanunu uygulamaya başladılar.
Yozgat’ın Sorgun ilçesinde tekbir getirerek Allah sesleriyle bildiğimiz kurt işaretleriyle kanun sağlamak, devletin kanunu hiçe sayıp kendi kanunlarıyla şeriat uygulamaya kalkan aklı dengesi bozuk insanların neler yaptıklarını görüyoruz.
Bana Sivas, Maraş, Çorum olaylarını hatırlattı.
Kontrol altına alınamadı. Valisi, belediye başkanı başını yastığa koydu, horuldamaya başladı.
Polisi vardır şikayet edeceğin, makamlar vardır uygunsuz bir durum varsa.
Ve o gençler o fuhuş olaylarında kadınlarla beraber olmuyor mu? Yeni mi oluyor?
..
Bir zamanlar huzurda el pençe otururdu
Peşmergeydi efendim sayenizde bey oldu
Bıraksaydınız ininde, korktuğunuz bumuydu
Serdiğiniz halıda yürüyerek bey oldu
İmandandır sevgisi vatan olan toprağın
Kim sırtını sıvazlar o nesepsiz alçağın
..
Asya'dan Avrupa'ya uzanan gerdanlıksın
Medeniyet beşiği tarih dolu İstanbul
Boğazın sularına akseden aydınlıksın
Sanat, kültür ışığı bilgi yolu İstanbul
Doğudan batıya açılan penceresin
Fatih'in armağanı nadide bir incisin
..