AVRUPA ŞİİRLERİ

AVRUPA ŞİİRLERİ

Hadi Gezgin

Filistin insanın bahtı karası
can dayanmaz buna yanık yarası
lahid de beşik de tekdir manası
endirek cennete yoldur filistin.


Filistin kanayan benim yaramdır
..

Devamını Oku
Elazığlı Mustafa Kaya

bugün sis vardı
istanbul’da
her şey
herkes eşitti
güneşe dargındı
şehir,
üzeri gelinlikli.
..

Devamını Oku
İsa Yazıcı

Neolotik çağda,
Kuzey Avrupa'da
Aynı dilinili konuşunulan
Tek bir grup
Halkın yaşanıladığı,
Bugünkü Avrupa dilinilinlerin
Türenilediği sanılmaktadır.
..

Devamını Oku
Ömer Tural

ZALİM AVRUPA

Hani insan hakları,insanlığın nerede
Zalimlerin safında,hemde aynı karede.

Oyunlar oynarsınız,asırlardır bizlere
Kalmadı güvenimiz,ne yazıki sizlere.
..

Devamını Oku
İsa Yazıcı

Alaca, rengarenk.
Alacalı bir kumaş.
Alacalı bulacalı.
Çok karışık ve
Çiğ renkli,
Alaca bulaca.
Oğlanlar, alacalı bulacalı,
..

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Zar aglanc
Zülfeza
Tek tekerlek balansinin üfürttürügü hüp hüp
Bir bambaska tarihsel sürtecten gelen demir kömür makas tren
Avrupa
Avrupa
Avrupa olaliberi ici baska disi baska emip sömürdügü cinayetten ciritlik…
..

Devamını Oku
Adnan Deniz

Okulumuz adına yapmış olduğumuz Avrupa birliği Erasmus Plus projesi kapsamında “Avrupa”da SAP F1 Muhasebe programı stajı”nedeniyle on beş gün, kırk öğrenci ile beraber Almanya’da bulunma onuruna eriştik. Bu yüzden izlenimlerime Almanya”da Eğitim konusuyla başlayacağım.

Almanya’da eğitim 4+3+3 olmak üzere on yıldır. En zor olan okul kademesi üç yıl olan lisedir. Liseyi başarıyla bitiren öğrenciler sınavsız istedikleri üniversiteye yerleştirilmektedir. En çok merak ettiğim acaba Alman Tarih kitapları Türkler için neler yazmışlar sorusuydu. Öğrendiğim kadarıyla Almanlar 1. dünya savaşında kendilerinin yenilmesi ile Türklerinde yenilmiş sayılmasına ve Atatürk’ün başarılarına’da tarih kitaplarında yer vermişlerdir. Ama en çok Hitler ve onun diktatörlüğü üzerinde tarihlerini şekillendirmişlerdir. Hitler döneminde Yahudilere karşı yapılan mezalim ve soykırımın tarihlerinin en önemli konusu olduğunu ve tarih kitaplarında sürekli olarak bu dönemin kötülüğünden bahsedildiğini öğrendim.

Öğretmen maaşları 2.500 ile 4.500 Euro arasında değişmektedir. Ancak Almanya’da hayat çok pahalıdır. Bir küçük pet şişe suyun 1 Euro yani 3 TL olduğunu düşünürseniz ülkemize göre alım gücünün varlığını ama fiyatların da yüksek olduğunu görürsünüz.

Alman eğitim sistemi daha çok araştırmaya dayalı ve öğretmenlerin ders anlatmaktan ziyade rehberlik yaptıkları bir öğrenme şekline odaklanmış durumdadır. Öğrenciler dersleri araştırarak somut hale getiriyor ve öğretmenlerde öğrenci beceri ve araştırmalarını değerlendirerek yanlışlarını belirleyerek düzeltmelerini sağlayarak öğrencilerin öğrenmelerini sağlıyorlar. Yani bizdeki gibi düz anlatım metodu yerine yaparak ve araştırarak öğrenme ön plandadır.
..

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Topraklarımızın yüzde üçü Avrupa'da da olsa,
Ben doğuluyum kardeşim; Asya'lıyım...
Bununla da gururluyum; bizler Asya'lı ülkeler,
Yoksuluz belki,Avrupa ve Amerika'dan,
Ama dünya ya çok şeyler kattık,
En az Avrupa ve Amerika kadar...

..

Devamını Oku
Doğan Durgun

Tanımsız zamanların, bilinmeyen coğrafyaların bir yerinde tanımıştım seni… böğürtlen toplayan çocukların o yarım sevinci vardı gözlerinde, eksik bıraktıklarını hissettiren bakışlarını gördüm, kör değildim. Bilmediğin yerlerin, gidemediğin yolların, yarım kalmış aşkların o iç burkan acıları taşıyordu gözlerinden.

Yağmurlu bir sağanak gecesiydi ilk buluşmamız, yağmura tutulmuş saçlarımızdan damlayan yağmur damlaları gözlerimize, ordan burnumuza akıyor, dudaklarımızı ıslattıktan sonra çenemizden yere düşüyordu, içimizdeki acıları da siliyordu, kim bilir farkında değildik. O gece en çok İsadora Duncan-Sergey Yesenin’in aşklarından söz ettin. İklimsiz bir aşkın, zamansız savrulmaların insanı nasıl peygamberleştirdiğini anlattı hep.

Sonra, istediğin her zaman görüştük. Bilinmeyen, konuşulmayan, kıyıda köşede kalmış ayrıntılara girdik hep. Farkında olmadan ayrıntılarda aslında bütünün içine aktığımızı fark ettik. Yesenin’le Bolşevik devrimini, Lorca ile İspanya iç savaşını, Memu-Zin’le Cizre’yi, Kürt tarihini, Sudaki Bıçak filmi ile Polonya’yı ve Avrupa Sinemasını konuşurduk. Bir şeyler anlatmanın, yıllardır suskunluğunun verdiği isyanla durmadan konuşmanın yarattığı o haz, sözcüklerinin arasında seni ele veriyordu.

Gitme isteği, yeni yerlere iz sürme, yeni yollara kendini vurma düşüncesi, hep içini kemiriyordu. Anlamıştım kalıcı olmadığını. Yerleşik bir yürek yoktu içinde. Çingene hüznüydü seni ötelere sürükleyen. Bir gün gidecektin hiç haberim olmadan, belki veda bile etmeyecektin. Bunun için kurtulmak istiyordum senden, eksikliğine alışmak korkutuyordu beni. Ve böyle giderse bana, senin eksikliğini büyütmek dışında bir şey kalmayacaktı.
..

Devamını Oku
Muzaffer Parlak

Lanet Olsun Böyle Terör’e


Yine bir patlama yine beş şehit
Serbest dolaşıyor vuran terörist
Avrupa besliyor Dünyada şahit
--Lanet, olsun Lanet, böyle Terör’e
..

Devamını Oku
Vahdet Mehmet Güneş

geçmişimde mahrumiyetlere
ülkemde yarış olan 1995 öncesi
zaman nakittir,nakit zamanda
üniversiteye gidemeyişime
bu yüzden kaderime taş koyan
suç onda -bedduam
yıllarımı mahveden matematiğe
..

Devamını Oku
İbrahim Faik Bayav

-Akıl, kültürle bozulmuş-
Devletlimiz, Avrupa, dindara gelmez, dedi.
Dini kullananları, terörden görmez, dedi.
'Din' dediği, hangi din, belirtmedi mübarek;
Kültürden soyutlarsan, heyecan vermez, dedi.


..

Devamını Oku
Veli Bilici

Denizler aşıp gelen,
Bebekten mesaj size…
Her zaman böbürlenen,
Yaşatmayıp öldüren,
Avrupa, Amerikan;
Bebekten mesaj size…;
“Sanmayın ki ben öldüm
..

Devamını Oku
Ömer Gündoğan

Almazlar içeriye

Avrupa Birliğine Türkler girecek diye
Uyanık ülkeler bak taktı vites geriye
Atatürk ün izinden çıkmış Türkiye''yi
Daha kapıdan kovar almazlar içeriye

..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Uygarlıklar topraklarındır, insanlar gibi göç etmezler. Göktürk-Oğuztürk-Atatürk ilke ve ülküsü, yurtta ve cihanda barış ve bu topraklarda uygarlık yaşayacak, yaşatacak, yaşatılacak…

Bugün Türkiye’de yeni bir toplum oluşmuş olduğuna, kuşkusuz Demirel iktidarından önce de vardı, ama benim izleyebildiğim zaman açımı olarak bu kadar geriye bakıyorum sadece; toplumsal ve bireysel daha hakkaniyetli tutumların önü, hep bu torpillerin yarattığı sancılarla tıkatılmıştır, alıştıra alıştıra… ve yine mağduriyeti daha şiddetli ve etkili kullanabilmeye o kadar yıllar hazırlığı yapılmıştır…sanılmasın ki, susuzluğu bu amaçlara kullanmayacaklar… her ülke de kullanacak bu fırsatı, kendi çıkarına …susuzluk tifüs, kolera gibi salgın hastalığı acımasızca beraberinde getirir… mayınlar tek yönlü döşenmezdi elbette, amacın çokluğu oranında hazırlanır önceden…yıllar önceden…bakteriyle savaşı tetikleyenler de var zaten güçlü ülkelerin kiminde ve birilerince… bir ülke, bugün ve yarını kurtaran bir başarıyla, öbür gün ölmeye mahkumdur… on bile değil, yüz yıl sonrayı hatta bugün planlayabilmeye yetenekli olmalı…

Gizli güç varlığı, sahte görüntüyü yaratır… teknoloji veya Ufo gibi bilgilerin gizli tutulmasına özen gösterilir… halk nasıl anlar endişesiyle bu gizi sır etmek rahat bir çözümdür mutlak… bunu, mitoloji ve tarihi kanıtlarla, incelenen kalıntılarda açıklanan konumlarla anlamak mümkün... mevcut teknoloji mevcut sistemi de değiştirir hiç şüphesiz… az bilen, çok bilen, az güzel, çok güzel gibi genel bilgisiyle yüzleşebilmeye, düşünsel olarak sesli düşünmeye alışmalı insan… bir bilgiyi zamanlı anlatmak iyiymiş… sık sık gizli ajanlık, askeriye çalışmalarından okunabiliyor…halbuki bilgi düzeyi yüksek, sesli düşünmeye alışık bir toplum, bir topluluk olarak, zamanlı anlatımda beklemeye alınmadan faydalanabilenlerdir… faydalanmak isteği ayrıcalıklı bir özelliktir… işleyen, yani uygulanan sistemde eğitimli ve kararlı duruşun sağlıklı neticeleriyle kazanılır… dışlanan, sömürülen bir ülke, bir toplum, bir topluluk olmaktan kurtulmaya emek verilmeli… dua da edilir, daha içtenlikle…

Doğa da acımasızca kanatıldı, o da kanayışını acımasızca serecek önümüze… hem dua, hem çare için bilgilenmeyi öğrenebiliriz…
..

Devamını Oku
Barış Erdoğan

bu çocuklar nasıl oldu da çığ gibi büyük
nasıl oldu arman gibi kardeş
nasıl oldu da nazım gibi insanca
bu çocuklar bir dilim baklava
özgürlüğüne el konulan güvercin
soğuk betonda demir parmaklık arkası
nasıl oldu da bu çocuklar
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

(46 sayfalık haberden bir özet derledim sadece)
…………………..GEO 08.ağustos 2007, Almanya
…………………..kapak yazısı: ‘Savaş ve Barış’
Düşmanların partner olması için ne olmak zorunda?
Hangi güç barıştırıyor?

Neden hiç azalmayan barışçıl, huzurlu bir resim göstermiyor evrenimiz sorusuna kalan yanıt: Global birlik 1990’dan beri ihtirasa boylandı.
..

Devamını Oku
Ahmet Kemal

MAYIS AYININ BİZE ANLATTIKLARI 1

1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI

Mayıs ayı oldukça renkli bir ay. Önce 1 Mayıs işçi bayramı. Bu bayram kapitalizmin alabildiğine ezdiği işçiyi bir günle mutlu etme hayalinden biri. Boş bir hayal aslında. Su yerine serap. Gerçek yerine aldanış.
İşçinin hakkını vermeyen, onu alabildiğine ezmek için bütün imkanları kullanan kapitalizm onun ağzına bir parmak bal sürüyor. İşçinin hakkını vermek yerine onu sahte bir emzikle avutmanın adı.
365 gün ensesinde boza pişirdiğimiz işçi bir gün bayram etse ne olur. Kapitalizmin ağa babaları bunu onlara çok mu görecek ne dersiniz? Her gün kapının önüne konulmak tehlikesiyle karşı stres içinde yaşayan işçi bir gün stres atsa ne olur. Kıyamet mi kopar, dünya mı batar? Ama gel gör ki bu bayram daha çok kötü niyetlilerin kirli emelleri için bir fırsat mı bağışlıyor? Geçmişteki feci olayları hatırlayınca her 1 Mayıs’ta yeniden tekrarlanacağını düşünerek moral bozukluğu yaşamak bu bayrama tuz biber ekiyorsa da olsun. Bayramımız bayram olsun.
..

Devamını Oku
Muzaffer Parlak

Beyler

Soran mı kaldı ki hal’ı hatırı
Yüklemiş yükünü alıp götürü
Vurgun ile talan bizi bitiri
Bu hallere nasıl düşüldü beyle

..

Devamını Oku
Selma Güneş

----------------------------------------

Yıllardır pkk terörü ile yaşıyoruz. Sabrın son noktalarına geldik.Hepimizin yüreği yanıyor. Bu güzel vatan topraklarında,kardeşce yaşamak varken, kandırılan,eline silah vererek ailesinden uzaklaştırılan, tarihimiz de dedelerimizin omuz omuza bu toprakları savunduğnu anlayamayan dağa çıkıp eşkiyalık yapmaya kalkanlar,bunu fırsat bilenlerin ekmeğine yağ sürdüler. Yıllarca kaynaşmış akraba olmuş insanları çeşitli oyunlarla birbirine kırdıranların esas amacı bellidir. Türkiye gibi Asya ve Avrupa geçiş noktsında ki bir ülkeyi ele geçirmek.
Toplumlar içten kaosa sürüklenerek daha kolay çökertilir. Buna alet olanlar şu anda gerçekleri görmeye,anlamaya başlamışlardır. Bu hatadan dönmek için hala vakit vardır. Aynı topraklar da yaşayan insanlar,birbirlerine ölüm kusamaz. Komşu komşuya düşman gözü ile bakamaz.Bu olmamalı, bunlar yaşanmamalı. Bu vahşet durmalı, kan bitmeli.
Öyle acılar yaşanıyor, öyle isyanlar körükleniyor ki, iç savaşa sürüklenmek an meselesidir.
Yazık olur...Hepimize yazık olur. Sağduyulu olalım. Memleketimiz üzerinde entrikalarını gerçekleştirme fırsatını vermeyelim. Sorun Türk,Kürt sorunu değildir. Akrabalarımız, arkadaşlarımız,dostlarımız arasında farklı kökenden gelenler yok mu.Birbirimizi linç mi edeceğiz. Ordumuzun mehmetçikleri bir mozaiktir. Bu yurdun her köşesinden askere gelir, vatan topraklarını korumayı, gerektiğinde ülkemizin bütünlüğüne gelecek tehlikelere karşı koymayı öğrenir. Ve uygular.Kimsenin toprağında gözü olmaz.Vatan toprağı birlik demektir.
Namus demektir. Aile demektir.Bu erdemlerden vazgeçilebilir mi. Herkesin aklını başına toplaması,kışkırtmalara gelmemesi lazım. Bu fırsatı vermeyelim dostlar. Gelecek nesillere utanç dolu bir tarih bırakmayalım. Bu kanı durduralım. Yeter kardeşin kardeşi öldürdüğü.
..

Devamını Oku