İlerliyoruz,
Düzlüğe hasret
Kıvrımlı yollarda…
Çatmış kaşlarını,
Görkemli dağlar…
Dik dik bakar gibi.
Dondurmuş içini yakarak
Geçmesine rağmen
Kurak ve sıcak bir kış
Belki ahsız,
Beklide vefasızım…
İnmeyenlerin yüzünden,
Hırsın ve gururun
Süslü kağnısından;
Yıllar öncesinde kaldı
Arkadaşlık ve dostluk…
Sonunda bütün güzelliklerin
Karınca misali yürür çalışmalar,
Bazen daha da yavaş…
Umutsuzluğa kapılırım.
Geçen zaman,
Aylar, yıllar…
Sırıtıp durur ardımdan;
Metruk bir handa geçer ömrüm
Hala güneş doğup çağmadı
Çok kötü rüyalar görürüm;
Kıpkızıldı dağların ardı
İç çekerek bir çocuk ağlar
Canlı yayında iken
Gönül televizyonum,
Alttan bir yazı geçer:
Sizi çok seviyorum!
İnsan garip bir konuk;
Aynı dalı paylaşır,
Yağan kar ve çiçekler;
Git gide huysuzlaşır,
İnsanlar ve mevsimler!
Kumları sahillerin
Kılavuzunu arayan kervanlar! ..
Ey! Yorgun kırata eyer vuranlar!
Kızarmış ufuklardan fırlatılan
Beyaz okların hedefi olanlar!
Ey! Dümenlerini kıran kaptanlar! ..
Ramazan arifesi
Düştüm yola koyuldum
Yoktur vurgun böylesi
Hasretine soyuldum.
“Ne kadar özlemiştim
Amerikan tıraşı olmuş dağlar,
Görünür keli.
Kayalara vurur başımızı
Azgın dalgalar,
Estikçe yaban yeli!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!