Zaman dediğin bir ulu ağaç,
Amma ki Sahibi var
Ta en tepesindeki yemiş,
Gökteki kuşun değil;
Yerdeki karıncanın rızkıysa eğer;
-Sahibi, zaman'a der ki; e ğ i l... -
Dengi NazKayıt Tarihi : 27.9.2024 05:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
Zaman gibi akmaya, tükenmeye meyyal bir mevhumun artması; yani zamanın bükülerek çoğalması Yaratıcı'nın sevdiği / seçtiği kullara lütfudur. Böylesi'leri olanlar sıkı tutunmalı onlara... Zira Yaratıcı, doğrudan değil vesilelerle gönderiyor lütuflarını sevdiklerine... Az tefekkür, az daha...

"Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpâre, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında." Teşekkürler…Teşekürler..
Sayın Alan Adam,
Zaman kadar girift bir mevhum var mı/sanmam...
Buna dair ne kadar yazılsa da tam tasvir edilemeyeceğini bildiğim halde başka bir yazı daha mayalanıyor/paylaşacağım.
Yorumlarınız ve yerinde şiir seçkilerinizle yine güzelce tamamladınız.
Ben teşekkür ederim.
Saygılarımla
Der, erenler...
Ve eklerdi ninem:"Elden ağza kırk yıllık yol..."
Başlık, "şiirin anahtarıdır" çoğu kez, hatta "en kısa özeti.."
Eski Osmanlı sözlükte "naklolunmuş, getirilmiş" diye tercüme edilmiş,
Bana da "sunulmuş, öyle layık görülmüş" gibi geldi,
Yaradanın vardır bir bildiği, değil mi?
Hoştu
Tebrikler Naz Hanım...
Sayın Mustafa Bey,
Yaradanın iğne oyasından hassas kurduğu sistemin en çözülmez düğümüdür "zaman" ve "nasip".
Bunlara dair -Kifayet edemez'liğini- bilerek yazmaya çalışılan bir kaç satırdı,yorumunuzla kıymetlendi,
Teşekkür ederim,
Saygılarımla
TÜM YORUMLAR (4)