diyor ki, buhurunu yitirmiş
tütsüyü kim, niye…?
sentetik çiçekler konvoyu
masumiyet şarkıları söyleyerek yürüyor
bir morgun soğuk sessizliğiyle bakışıyoruz
şişmiş cesetlerin moraran görüntüsüyle
öyleyse niçin şarkı söylemeli hâlâ
ölüler kadar sağırken kalabalıklar da
diyor ki, avını gözlemekten yorgun
avcılar dolaşıyor ormanda
mümkün mü koyup başını uyumak
bir ağacın omzuna
bak bunlar cezayir menekşesi
güneşe bakmanın gözleri
bak bunlar yediveren gülleri
kendi külünden yeşermenin bedeli
de ki, buğday tarlasından geçip giden rüzgâr annesi
unutturmaz şarkı söylemenin güzelliğini
bıçak yemiş dalı hüznüyle söylenir
avcının kanlı gömleği
Kayıt Tarihi : 14.4.2016 16:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

İçi dolu zamanı öğlece alır, şişer ve çürür.
Gürültü değil şarkı yapmalı...
ölüler kadar sağırken kalabalıklar da
mümkün mü koyup başını uyumak
bir ağacın omzuna
ağaçlarda omuz bizde taakat kalmadı
çabalar boş değil ama yüzler gülmedi
bir haftadır ülkemizde meydana gelen orman yangınlarıyla hüzünlenip;
bak bunlar yediveren gülleri
kendi külünden yeşermenin bedeli mısralarınızda teselli buldum
dilerim yine kuş cıvıltılarla uyanır, yeni güne merhaba diyebiliriz...
Yürekten kutluyorum Saygılarımla...
ölüler kadar sağırken kalabalıklar da"
"mümkün mü koyup başını uyumak
bir ağacın omzuna"____________
Güne yaraşan güzel bir şiirdi... Bizi umutsuzluğun ortasından alıp, umuda götüren...
*bak bunlar yediveren gülleri
kendi külünden yeşermenin bedeli________
Dilerim yine koyarız başımızı bir ağacın gövdesine....Dilerim şarkı söylemenin güzelliğini yeniden kavuşuruz. Yine dilerim, şarkıları can kulağıyla dinleriz.
Teşekkür ederim.
ölüler kadar sağırken kalabalıklar da "
bu iki dizeyi anlayıp, sonrasına söz eklemek boş laf olur.
TÜM YORUMLAR (5)