Avazımın Çıktığı Kadar Şiiri - Kağan İşçen

Kağan İşçen
2329

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

Avazımın Çıktığı Kadar

kırmızıya değdi kışım tatlı dudağına inat
etrafıma sıçrattığım son akşam hışmıyla
yollarını gözlemliyorum karga şirinliğiyle
anlaşılmak istemiyorum beni anlama olur mu
istersen inanma her taşın altında seni bulduğuma
alışkın değilim
bilmiyorum bana inanılması nasıldır
avazımın çıktığı kadar ağlayabilirim sonra
inanma anlama alışkın değilim
yalan bil doğal doğrularımı
öldür sende eylüle hazırlandığımı
böcekler kışa hazırlansın ölüşümle
tanrıçam
oldu
inanma
anlama
ne yapalım
sen de herhangi bir
bir daham ol
herşey kışa kapansın can olsun ölüşüm
yaz gülüşlü bu aşkın yalan olduğunu
ağzın kulaklarında ilan et dünyaya
inanma anlama alışkın değilim
elinden geldiğince inkar et
en azından ulu orta ağlamaya hazırlanmalıyım
inanacaksan da o zaman inan
anlayacaksan da o zaman anla

çarşılar seni anlatmaya yeltenince
kol kanat gererdi çok geç oldularım
intiharıma yağcı son pişmanlığıma
yelkenleri suya indirirdi
sözüm ona erken saatlerin çocuk sesleriyle uyanması
en acılı aşkların iltihaplı yaralarına
affet beni
saçlarına ilk dokunan ben değilim diye
doğrularımı gözden çıkarma

'kaburgalarımın altındaki kayıp dünyada
bir sen varsın
kirpiklerinle yarattığın depremler su götürmez
varsın kimseler bilmesin
bir sana yakışırdı zaten kayıp dünyaların
inanması ve anlaması zor kadını olmak
ne vardı sanki merhaba gidişli hoşgeldinim olsaydın
elveda gelişli hoşçakalım benim...'

geçitlerimi tamamladım sayılır
son bir kışkırtıcılıkla değil ama
ne sütten ağzım yandı ne yoğurdu üfleyerek yedim
seni hem pastoral hem de lirik sevdim
geçitlerimi tamamladım sayılır
bana inanmadığını bağırıp çağırıyorum
kimseler duymuyor yedi kıtalı öte dünyalı
sevmiyorum sayıları kapılalı sonsuzluğuna
acını tanıyalı beri ölüme gerek duymuyorum

olgun olalım desem anlar mısın
hançereme ne sapladığını
bağırsam sen oluyor bütün büyük harflerim
konuşsam noktasızlığımın imla gerekçesi
duraklarımsın
çoğul anlamlı yalnızlıklarımın peşime çıktığı
tek sürek avı

şimdi gözlerini kapat ve beni dinle
çatı katları güvercin yumurtalı evlerimin
beyaz konukseverliğini elinden kaçırma
beni anlamak ve bana inanmak için
nedenler arama
başsız ardsızım
eskidendim yenidenim
küçük yaşlarımda ellerim çok çatlardı
soğuk keserdi parmak uçlarımı
hayırsız sobamızın başında
canımın kan acısıyla ağlardım
seni görünce ılık suya girmiş gibi
oluyor ellerim
unutuyorum ağlamak istemediğimi

şimdi gözlerini kapat ve beni dinle:
tan alasını özlet bana
seviyorum seni...
tapıyorum sana...

Kağan İşçen
Kayıt Tarihi : 15.6.2009 19:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kağan İşçen