Felek sillesini çaktı yüzüme
Yaz bahar aylarım ayaza döndü
Ecel pençesini taktı özüme
Simsiyah saçlarım beyaza döndü.
Sitemle döküldü kanlı gözyaşım
Ezelden sevdayı içtim ayyaşım
Zehroldu lokmalar ekmeğim aşım
Yediğim içtiğim maraza döndü.
Mutluluğa ramak kaldı bir karış
Bitmedi bir türlü umuda varış
Aşk için hayatta savaş ve barış
Şu yazım kara bir uraza döndü.
Gösterdi yüzünü amansız devran
Vazgeçtim dünyadan, Azrail davran!
Almadan geçmesin beni bu kervan
Yolun sonu belli araza döndü.
Ölüm Kemâli ye düğün toy olur
Sevenin dilinde yanık oyy! Kalır
Seven sevdiğini her yerde bulur
Bu sesim göklerde avaza döndü.
Kemal Bölükbaşı
Kayıt Tarihi : 20.9.2020 12:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
20.EYLÜL.2020/Kemal Bölükbaşı /Kahramanmaraş.

Teşekkürler selamlar
Sevenin dilinde yanık oyy! Kalır
Seven sevdiğini her yerde bulur
Bu sesim göklerde avaza döndü.
Güne yakışır bir şiirdi canı gönülden tebrik ederim hocam
Seçici kurula teşekür ederim selam ve saygılar sunarım
Teşekkür ederim üstadım selam ve saygılarımla
Teşekkür ederim üstadım , selamlar saygılar
Sevdamı saklayıp hepten gizlesem
Cananı görmeyip daim özlesem
Camlarda dikilip yolun gözlesem
Yıprandı umudum daraza döndü.....................Osman Akçay
Çok güzel dörtlük, yazan da güzel olunca harika olmuş, teşekkür ederim üstadım selam ve saygılarımla
Allah bize ezelden gayr-i meşru veya meşru bir sevdaya kapılın diye bir dayatmada bulunmamıştır. Tam tersine neyin eğri neyi doğru olduğunu kullarına anlatmak ve öğretmek için insanlık tarihi boyunca 124000 peygamber ve 104 kitap göndermiştir. Bu kitaplarda ve bilhassa da son kitap Kur'anda merak eden herkese hangi sevdalara kapılmamız hangilerinden de uzak kalmamız gerektiği bütün detaylarıyla anlatılmış ve bunların sonuçları da ayni şekilde eksiksiz nazara verilmiştir. Yani hiç kimse iradesini kötüye kullanarak yaptığı yanlışların faturasını kadere-feleğe- yüklemesin. Çünkü Allah kullarına daima helal ve faideli olanları salık vermiş ve haramlardan sakınarak azabını ve gazabını hak etmemelerini öğütlemiştir.
Allah-cc- yaratılış gayesini ve kullarını yaratma gayesini şu iki ayetinde şu şekilde özetliyor; "BİZ HANGİNİZ DAHA GÜZEL AMELLER İŞLEYECEK DİYE ÖLÜMÜ VE HAYATI YARATTIK!", "BİZ CİNLERİ VE İNSANLARI ANCAK BİZE KULLUK YAPIP İBADET ETSİNLER DİYE YARATTIK!" Buradaki ifadelerde ve Kur'anın diğer ayetlerinde geçen beyanlarda asla aşktan ve meşkten dem vurulmaz. Öyle bir tabirin ne kitapta ne de sünnette yer alması asla söz konusu değildir. Yani, bu fani hayatlar baki olan ahiret yurdundaki cennetleri ve oradaki sonsuz saadetleri kazanmak için verilmiştir vesselam.
Kur'anda ruhları kabzedip canları alan meleklerin isimleri "MELEK-İ MEVT" -ÖLÜM MELEĞİ- olarak geçer ya da bu ifadenin çoğulu geçer ama asla Azrail diye bir melekten ve can alıcıdan bahsedilmez. Ayrıca ayet-i kerimede "BİZ HER ŞAHIS VE HER ÜMMET-TOPLUM- İÇİN BİR ECEL TAYİN ETTİK. O MÜDDET DOLDUĞU ZAMAN BİR SAAT İLERİYE VE GERİYE ALINAMAZ!" buyrularak, herkesin istediği zaman ölme hakkı olmadığına vurgu yapılır.
Allah-cc- bir ayet-i kerimesinde aynen şöyle buyurur;" -YA MUHAMMED!- ONLARA, BEN BANA VE SİZE -AHİRETTE-NASIL MUAMELE YAPILACAĞINI BİLMİYORUM DE!" Bu ayet-i kerimenin beyanına göre kişi peygamber bile olsa ölümden sonraki hayat konusunda hiç kimse garanti altında değildir. Allah dilediğini af eder dilediğine de azap eder. O zaman hiç kimse ölümünün toy -düğün yemeği-olacağını iddia edemez. Bunu söyleyen Celaleddin Er-Rumi gibi vahdet-el vücutçular sapık birer tarikat mensubudurlar ve kendilerini-haşa Allah'ın parçaları görüyorlar. Dolayısıyla da ölünce onunla birleşerek FENAFİLLAH MAKAMI-ALLAHLIK MAKAMI- NA erip beşeriyet özelliklerinden kurtulacaklarına inanıyorlar ki bu bizim kitabımızda lisanı Nebevide yer almayan sapık bir şirk söylemidir.
Seven sevdiğini her yerde bulamaz ve bilhassa da bu ahiret yurdunda ancak Allah'ın izni ile gerçekleşir. Yani, Allah'ın kulları onu razı kılacak ameller işlemedilerse azap yurdu cehenneme gidecekleri için bu muratlarının gerçekleşmesi söz konusu değildir. Şayet birisi salih amel bir diğeri kabih amel sahibi iseler biri cennete diğeri cehenneme gideceği için bu yine mümkün olmaz. Bu arzu ancak her iki kulun da Rablerini razı kılıp cennete gitmeleriyle mümkün olur.
Herkese hayırlı sınavlar ve hayırlı çalışmalar dilerim.
Felek tabiri benim için dünya hayatını temsil eder, alın yazısı ve kadere iman etmiş bir kul olarak Allahın varlığını birliğini yaratma kudretini inkâr etmek ne haddime, herhangi bir tarikat cemaat veya sapkınlık içinde değilim Cihat Şahin hocam, bu dünya insana sürgün yeridir elem keder hüzün olması doğaldır sadece bunu dile getirdim, "kişi sevdiği ile beraberdir" yanlış mı biliyorum? Günah ve hatalarımızdan cehenneme de düşsek Allahın af ve mağfiretine sığınarak bir gün cennette sevdiklerimizle buluşma umudumuz vardır, kimin cennete kimin cehenneme gireceğini Allah bilir, Allahtan umut kesilmez bizim içimizi de dışımızı da sadece O bilir.
Açıklayıcı ders niteliğinde ki yorumunuz için müteşekkirim, selam ve saygılarımla esen kalınız.
TÜM YORUMLAR (10)