Ruhumdaki kırık bir sandaldan bakıyoruz aşağıya, saçım vuruyor alnımın kıyısına
toplayıp şöyle bir hengameden kurtarırcasına atıyorum bazen sağa, bazen de sola
görüyorum kıyıya vuran biziz, oysa dünya dönüyor boylu boyunca
sektire sektire atıyorum içimdeki çakıl taşlarını, dönüyoruz koya.
Göl kıyısında yoktu Süreya zamanından kalma o güzel, iri memeli kadınlar
o ki bir şanstı, vardı elbet geride kalan geceler ve sabahlar
şaraplar dökülürmüş meğer olmasaydı rakılar
damlardı dudaklarımıza eğer kurulmasaydı çilingir sofralar.
Eh, pek tabii değildi güzeli bulmak bu havada kolay
kolay dediysem, gündüze yoktu hiç geceden kalma bir ay
olsun, gelir onu ardında getiren mevsimlerden bir ay
ne de olsa kışın başlangıcı da o ay için sadece sunulan bir av.
Kayıt Tarihi : 7.1.2017 00:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!