Altı aydır selâm bile salmadın
Şevki Çobanoğlu aramaz oldun
Dönüp, bakıp yüzümüze gülmedin
Neden dost saçını daramaz oldun
Dostlarını birer birer gezerdin
Dost kazanır, düşmanları ezerdin
Senede üç beş kitabı yazardın
Kalem mi kırıldı, üremez oldun
Hekes senin bu işine şaşırdı
Sevgin vardı, içimizde yaşardı
Gel desen âşıklar hemen koşardı
Bizi dost gözüyle göremez oldun
Yavaş yavaş gün gidiyor ömürden
İste, sana saz yaptıram demirden
Âşığın mayası aynı hamurdan
Neden sen bu harcı karamaz oldun
Dertliyim derdimi diyesim geldi
O güzel sesini duyasım geldi
Seni çok özledim yiyesim geldi
Vallahi burnuma köremez oldun
Mahrumî'yem gider dostluk yolunda
Sevgi, saygı taşırım ben kolumda
Seni son kez gördüm Dadaloğlu'nda
Neden hâl, hatırım soramaz oldun
(Gömürgen/Kayseri, 18.11.2000)
Şevki Çobanoğlu'ndan Cevap
Gurbet ele düştüm yolum çok uzak
Sizlere varamam Âşık Mahrumî
Gelmek istiyorum ama gelemem
Sizleri göremem Âşık Mahrumî
Dostum, dostlarımı arar, sorarım
Dostumun yanında olur yararım
Kitap yazdım, yine yazmak kararım
Yazmadan veremem Âşık Mahrumî
Buğdayımı yeller esti, savurdu
Bahçemi kırağı yaktı, kavurdu
Beni vuran düşman arkamdan vurdu
Dostları yoramam Âşık Mahrumî
Dost dostuna içten sevgi katacak
Şu sazımız bir gün düzen tutacak
Geldik, gidiyoruz ömür bitecek
Dünyada duramam Âşık Mahrumî
Dostumun derdini bilmek isterim
Derdine dermanı bulmak isterim
Elbet Kayseri'ye gelmek isterim
Üzgünüm, eremem Âşık Mahrumî
Şevki Çobanoğlu dostuna vurgun
Gurbet ellerinde olmadım yorgun
Hâl, hatır sorarım, değilim kırgın
Haklıyı yeremem Âşık Mahrumî
(İstanbul, 24.01.2007)
Şevki ÇobanoğluKayıt Tarihi : 25.1.2007 14:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Türkmenoğlu Âşık Mahrumî (Zeki Yıldırım) , Kayseri ili, Akkışla ilçesi, Gömürgen beldesindendir. Âşık Mahrumî ile büyük bir dostluğumuz vardır. 2000 yılında işlerimin yoğunluğu dolayısıyle uzun bir zaman görüşemedik. Bunun üzerine Âşık Mahrumî, bana hitaben bir arzuhal yazmıştır. Ben, 29 Mayıs 2001 tarihinde Kayseri'den İstanbul'a taşındım. Böylece uzun bir zaman irtibatımız kesildi. Ancak 11 Aralık 2006 tarihinde Kayseri'ye gittim. Kayseri'de Hunat Camiinin önünde karşılaştık. Büyük bir hasret giderdik. Âşık Mahrumî, bana yazdığı arzuhalden bahsetti. Bana gönderin dedim. Nihayetinde arzuhal 24 Ocak 2007 tarihinde elime ulaştı. Bende kaleme sarılarak aynı gün cevap yazdım. Bu atışma bir mektup karşılaşmasıdır.
Abdullah Çağrı ELGÜN
[email protected]
TÜM YORUMLAR (1)